Geçirdiğimiz uzun evde kal günlerinden sonra yaşam normale başladı. Yeni normal hayatımzıda birkaç günlüğüne şehirden uzaklaşmak isteyenler için İstanbul’a yakın adresler ideal alternatifler… İster günübirlik geziler ister 2-3 günlük konaklama için tercih edebileceğiniz sakin rotaların kimi tarihi atmosferi kimi doğasıyla, kimi dinginliği kimi de lezzetli yemekleriyle zamanın yavaş akma sebebi… Ağaçlar arasında uzun yürüyüşleri, dalga seslerini dinlemeyi ya da tarihi evler arasında gezinmeyi hayal edenler için 7 öneri:
Saffet Emre Tonguç
HER ZAMAN ÇEKİCİ: BÜYÜKADA
Çam ağaçları, erguvanlar, zarif ahşap evler ve arabasız birkaç gün için İstanbul’a en yakın adres; Prens Adaları’nın en büyüğü olan Büyükada. Aslında ada sadece 4.3 kilometre uzunluğunda ve 1.3 kilometre genişliğinde. Kondisyonuna güvenenler adayı yürüyerek ya da bisikletle dolaşabilir; nostalji sevenlerse fayton turlarını tercih edebilir. Hem 3 büyük dine ait tarihi ibadethaneler hem de tarihi köşkler ile Büyükada’da tatilinizi kültür turuna çevirebilecek birçok detay var. Büyükada’daki en güzel cami Hamidiye, Sultan 2. Abdülhamid tarafından yaptırılmış. Tamamlanma yılı 1893. Adada iki tepe var; 164 metre yükseklikteki İsa Tepesi ve 220 metre yükseklikteki Yüce Tepe. Yüce Tepe’deki Aya Yorgi Manastırı’nın 963 yılında İmparator 2. Nicephorus Phocas zamanında yapıldığı düşünülüyor ama kayıtlarda manastıra ilk olarak 12. yüzyılda rastlanıyor. İsa Tepesi’ndeki Sotiros Christou Manastırı ise Bizans döneminde yapılmış. Rum Patrikhanesi’nin 16. yüzyıl sonunda restore ettirdiği manastır, Osmanlı döneminde Rum tüccarlar ve bir Fener soylusunun katkılarıyla ayakta kalmış. Ayrıca adanın doğu tarafında sahile yakın olan Aya Nikola Manastırı, 1735 yılında adanın başka bir yerinde yapılan ve bugünkü yerine 1793’de taşınan Meryem Ana Kilisesi, 1856-60 yılları arasında Rum mimar Fistikos Kalfa tarafından inşa edilen diğer kilise, sade bir tarza sahip Ermeni Katolik Surp Astvazazin Verapohum Kilisesi ve 1903’te yapılan sinagog da diğer dini yapılar arasında yer alıyor.
Adanın muhteşem köşkleri arasında gezinmek ayrı bir keyif. Çankaya Caddesi’nde 19 ve 20. yüzyıllarda yapılmış, çoğu bakımlı bahçelerde yer alan evler sıralanıyor. Ülkemizin belki de en güzel caddesi burası. Con Paşa Köşkü, Fabiato Köşkü, gözetleme kuleli ve kırmızı tuğlalı Mizzi Köşkü göreceğiniz en güzel yapılar arasında. Mimar Josef Maria Olbrich’in Viyana’daki bir bina için yaptığı plana göre inşa edilen Yelkencizade Köşkü de Avrupai tarzıyla ilgi çekiyor. Adalar Kaymakamlığı da bir zamanlar Hacopulo Köşkü olan binada yer alıyor. Ön yüzeydeki boyaları dökülmüş olsa da, tavandaki freskler hala duruyor.
İstanbul’a Ne Kadar Uzak?
Kabataş’tan yaklaşık 1 saatlik, Bostancı’dan yaklaşık yarım saatlik vapur yolculuğu ile ulaşabilirsiniz.
Ne Yapılır?
Yüzme, bisiklete binme, fayton turu, piknik.
ISTANBUL’UN ARKA BAHÇESİ: POLONEZKÖY
Polonezköy, İstanbul sınırları içinde olsanız da şehri unutturan, ruhunuzu “başınızı alıp çok uzaklara kaçmışsınız” hissiyle şımartan bir adres. 19. yüzyılda Franz Liszt, Gustave Flaubert ve Pierre Loti gibi ünlüleri ağırlayan Polonezköy’de, 60’lı yıllarda turist ağırlamak amacıyla özel misafir evleri inşa edilmeye başlanmış. O tarihten sonra da turistler için cazibe merkezi olma niteliğini giderek güçlendirmiş. Turizmin artık yaşam kaynağı olduğu belde, aralarında Cumhurbaşkanları Lech Walesa ve Aleksander Kwesniewski gibi tanınmış kişilerin de olduğu pek çok misafiri konuk etmiş. Polonezköy’e gitmişken 1. Dünya Savaşı sırasında askeri karargah olarak kullanılan, 1918 yılında ise restore edilerek tekrar ibadete açılan 1912 yılından kalma Meryem Ana Kilisesi’ni görebilirsiniz. Bahçesinde, 1869 yılında yaşamını yitiren ve buraya gömülen şair Adam Mickiewicz’e adanmış bir anıt var. Zofia Rizı Anı Evi’ne de uğrayabilirsiniz; döneminin tipik Polonya köy evi mimarisinde yapılmış ve günümüze dek aynen korunmuş. Eski fotoğrafları ve kayıp bir yaşam tarzının izlerini bulabileceğiniz ev, pazarları ve resmi tatil günleri gezilebiliyor. Yemyeşil bahçesiyle kendinizi doğanın ortasında hissettiriyor.
Polonezköy gezisi için rotanıza bir de Riva’yı ekleyebilirsiniz. Son yıllarda dizi çekimleri ile ünlenen bu sakin kasaba, Anadolu Kavağı’nın doğusunda Riva Deresi’nin ağzında yer alıyor. Bir Ceneviz kalesinin kalıntıları ve güzel bir plaja sahip. FSM Köprüsü’nün Kavacık çıkışından 20 dakika sonra ulaşabilirsiniz.
İstanbul’a Ne Kadar Uzak?
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün Kavacık çıkışından sonra 13 kilometre.
Ne Yapılır?
Yürüyüş, piknik.
NEHİR KENARINDA MİSKİNLİK VAKTİ: AĞVA
Bir yanda Karadeniz diğer yanda usulca süzülüp giden Göksu ve Yeşilçay nehirleri, arasında ise birbirinden şık butik oteller, yemyeşil bahçeler ve kuş sesleri… Büyükleri şımartmak için bahçeye serpiştirilmiş şezlonglar, ağaçların arasına davet eden hamaklar dinlenmenin en keyifli halini sunuyor. Otellerin çoğunda nehirde gezmek için kullanabileceğiniz kanolar ya da pedallı gezinti tekneleri bulabilirsiniz; hatta talep eden gruplar için tekne gezileri de düzenleniyor. Küçük bir kumsalı da olan Ağva’da sadece dinlenmekle yetinmeyenler, yöredeki çağlayanları ve bir zamanlar Romalılar’dan kaçan Hristiyanlar’ın saklandığı mağaraları gezerek tatillerini renklendirebilir. Ağva’ya 5 kilometre mesafedeki Kilimli Koyu’nu da görmelisiniz. Doğal kaya oluşumları çok ilgi çekici. Özellikle küçük bir koy olan Gelinkaya gerçekten etkileyici. Rivayete göre, evlenmelerine izin verilmeyen iki sevgili burada sonsuza kadar beraber olmak için taşa dönüşmüş.
İstanbul’a Ne Kadar Uzak?
100 km.
Ne Yapılır?
Yürüyüş, bisiklete binme, yüzme, tekne gezintisi.
KARADENİZ’LE SELAMLAŞMA: ŞİLE
Yıldırım Bayezid tarafından Osmanlı topraklarına katılan ve buraya inşa edilen fener sayesinde popülerlik kazanan Şile, Karadeniz kıyısında 60 kilometrelik, merkezde ise 10 kilometrelik sahile sahip. Deniz temiz ve yüzmek mümkün ancak kuvvetli dip akıntılarına dikkat etmek gerek, bu nedenle sadece can kurtaranların olduğu plajlarda denize girilmesi öneriliyor. Şile Feneri, ülkemizin en büyük, dünyanın ise çalışır durumda olan ikinci büyük feneri kabul ediliyor. 1859’da yapılan feneri gezebilir; hırçın dalgaların kayalıkları dövdüğü manzarayı size arkadaş olan rüzgarın sesiyle birlikte izleyebilirsiniz. Arkasındaki çay bahçesi de anın tadını çıkarmak için keyifli bir seçenek. Fenere yürüme mesafesinde bulunan ve adını taşlar arasından çıkan suların akan gözyaşına benzemesinden alan Ağlayankaya’yı görmeden dönmeyin. Onbir Göller Vadisi, Değirmençayı Şelalesi, Kumbaba Tepesi, kara ve deniz mağaraları ilçede görebileceğiniz diğer doğal güzellikler. Tarih meraklıları ise Şile Feneri’ne ek olarak Bizans döneminde inşa edilen ancak Osmanlı’nın yeniden yaptığı Ocaklı Kale ile 1871 yılından kalma Hanımsuyu Çeşmesi’ni de görmeli. Çarşıyı gezip Şile bezinden yapılma tekstil ürünlerinden almayı da unutmayın.
İstanbul’a Ne Kadar Uzak?
Merkezden 70 km.
Ne Yapılır?
Yüzme, yürüyüş, fotoğrafçılık.
HER MEVSİM GÜZEL: KARTEPE
Kışın kayak severlerin adreslerden biri olan Kartepe, ilkbahar ve sonbaharda büründüğü güzellikle mutlaka görülmeyi hak ediyor. Şelale, dere, orman, sessizlik; doğayla baş başa kalmak için ne ararsanız hepsi bir arada Kartepe’de. İstanbul’dan yola çıktığınızda Kartepe’ye yaklaştığınızın habercisi, şirin Maşukiye olacak. Ormanın içinden geçen yolları takip edip tepeye kadar çıkacaksınız. Sapanca Gölü ve İzmit Körfezi manzaraları da yolculuğunuz boyunca size eşlik edecek. Bölgede üç bin civarında bitki çeşidi yaşıyor. Tavşandan geyiğe kadar birçok hayvan doğal ortamında karşınıza çıkabilir. Tenis kortu, voleybol sahaları, FIFA standartlarına uygun olarak yapılan iki adet çim saha da sporseverler için artı özellikler.
İstanbul’a Ne Kadar Uzak?
Yaklaşık 130 km.
Ne Yapılır?
Trekking, tenis, voleybol, futbol, doğa fotoğrafçılığı.
BALIKÇI KASABASI DİNGİNLİĞİ: KIYIKÖY
Eskiden Midye olarak anılan bugünse adı Kıyıköy olan belde, Kırklareli’ne bağlı. Pabuç ve Kazan ırmakları arasında yüksek bir tepeye kurulan bölgede, Bizans kalıntıları ve eskiden korsanlar tarafından kullanıldığı söylenen mağaralar var. Tarihi eserler ne yazık ki iyi durumda değil ama 6. yüzyıldan kalma Aya Nikola Manastırı’nı bir de Neron Çeşmesi’ni görmeden dönmeyin. Doğal bir limana sahip olan Kıyıköy halkının ana geçim kaynağı geçmişten bugüne balıkçılık olmuş. Bugün de sakin balıkçı kasabası havasını koruyor. Uzun yürüyüşler yapmak için ideal bir rota. Güneşin günle vedalaşmasını Kartaltepe’de izleyebilir; beldeye yaklaşık 20 km uzaklıktaki Kastro Deresi’nde doğayla baş başa kalabilirsiniz.
İstanbul’a Ne Kadar Uzak?
165 km.
Ne Yapılır?
Yürüyüş, balık tutma, motorla denizde gezinti.
SAROS KIYISINDA MOLA: ERİKLİ
Dip akıntısının fazla olduğu Saros Körfezi, temiz bir deniz sunuyor. Erikli de bu denizin nimetlerinden faydalanılanacak en güzel yer. Akşam saatlerinde çöken tatlı esintisi ise Erikli’yi günün her saatinin keyifle geçirildiği bir yer haline getiriyor. Erikli sahilinin karşısında Türkiye’nin en büyük adası Gökçeada selamlıyor sizi. Eğer tekne sahibiyseniz ya da kiralarsanız, 1 saatten kısa sürede Gökçeada’ya da geçebilirsiniz. Erikli’de özellikle denizde vakit geçirebilirsiniz. Ama sudan çabuk sıkılıyorsanız, civardaki tarihi köyleri gezmek de keyifli. İbrice, Danişment, Koruklu, Çeltik ve Beyköy’ü görebilir, misafirperver halkıyla sohbet edip küçük kahvelerde mola verebilirsiniz. Gündüz civardaki ormanlarda yapacağınız yürüyüşler ile ciğerlerinizi temiz havayla doldurabilir, akşam üzeri tuz gölünde güneşin batışını izleyebilir, geceleri ise uzun kumsalı adımlayarak yıldızlarla yakamozların selamlaştığı manzarayı hafızanıza işleyebilirsiniz.
İstanbul’a Ne Kadar Uzak?
260 km.
Ne Yapılır?
Yüzme, Dalış, Sörf, Yelken