Sığacık Pazarı ve Bir Malzeme, Üç Tarif: Kabak

Sizi, yukarıda bahsettiğim yerel yemeklerin yeniden gün yüzüne çıkarıldığı, üreticinin ürünlerini aracıya ihtiyaç duymadan satabildiği, üretici pazarlarının kurulduğu, Güzel İzmir’in sahil ilçelerinden Seferihisar’ın Sığacık mahallesine doğru peşimden sürüklemek istiyorum…

sığacık-izmir

Seferihisar, sessiz-sakinliği, mandalina bahçeleri ve ışıltılı deniziyle görenlerin ister istemez kalbini de bıraktığı bir kıyı ilçesi.

Şehir merkezini göz önünde bulundurduğunuzda, İzmir’in diğer ilçelerine benzediğini, hak ettiği mimariye sahip olmadığını düşünebilirsiniz. Sokaklarında dolaşmaya başladığınızda, fastfood’a teslim olmadığı, herhangi bir alışveriş merkezinin bulunmadığı, bunun yerine yöresel pazarların kurulduğu gözünüze çarpıyor. Seferihisar, Türkiye’nin ilk “Cittaslow” yani sakin şehri. Slowfood, bu unvanı bir beldeye verecekse, o beldenin kendi kendine yetebilmesini önemsiyor. Yani, aydınlatma için güneş enerjisinden yararlanan, üretici pazarlarına sahip olan, dış mekan tasarımında aromatik yöresel bitkileri kullanan, kompost tesisine sahip olan ve bunun gibi birçok ekolojik disiplini benimseyen belde, sakin şehir unvanını alabiliyor.

Seferihisar’ın benim için arınma, toparlanma ve mutluluk mabedi olduğunu içtenlikle söyleyebilirim… Küçük, sevimli pazarlarıyla, lezzetli ot ve sebze yemekleri yapan lokantalarıyla, mandalina bahçeleriyle, üzüm bağları ve zeytin ağaçlarıyla içimi açıyor.

Bu belde de hemen hemen her güne özel bir pazar kuruluyor. Benim dolaşmaktan en keyif aldıklarım: Seferihisar, Sığacık ve Ürkmez Pazarı. Bu haftaki yazımın konusu, Sığacık’ta, Pazar günleri kurulan Üretici Pazarı olarak da bilinen, Kadınlar Pazarı’nı yazacağım.

zeynep

Sığacık’ta Kaleiçi’nde, dar, mavili-beyazlı sokaklarda kurulan bu pazarda, çoğunlukla kadın üreticiler göze çarpıyor. Cittaslow’a yakışır biçimde, bahçelerinden, tarlalarından toplayıp getirdikleri ürünleri tezgahlarına taşıyorlar. Böylece “tarladan sofraya” ilkesini benimsemiş olmalarının verdiği güvenle, pazardan aldıklarınızı sofraya koyabiliyorsunuz.

Ayrıca, yine üreticilerin kendi mutfaklarında pişirdikleri yaprak sarması, lahana sarması, kabak çiçeği dolması, el açması çeşit çeşit börek, baklava da erken saatlerde tezgahlarda yerini alıyor.

yaprak sarması

Bu bölgede tattığım yaprak sarmaları genel olarak pirinçli, bol ekşili ve soğanlıydı. Baharattan ziyade ekşi bir lezzete sahip olduğunu ilk ısırıkta anlıyorsunuz. Önünden geçerken, sarma tenceresini gördüğünüz her tezgahta yaprak sarması ikram edilecek, hazır olun!

kabak çiçeği

 

kabak çiçeği

Bir diğer şahane lezzet, kabak çiçeği dolması… Sabah erken saatlerde toplanan kabak çiçeği, önceden hazırlanan iç harçla hızlıca doldurulup ocağa konuluyor. Size ulaşana kadar çoktan soğumuş, lezzeti de oturmuş oluyor.

baklava

 

börek

 

börek

Ve pazarla özdeşleşmiş olan börek ve baklava ikilisinden de söz etmeden geçemeyeceğim. Yemek satışı yapılan tezgahların hepsinde istisnasız bu iki lezzet yer alıyor. Otlu börekler, cevizli, fıstıklı baklavalar hem göze hem damağa hitap ediyor.

İzmir’in birçok pazarında olduğu gibi burada da kar helvası var. Tek olumsuz tarafı, dağda toprak altında saklanan kar yerine hazır rendelenmiş buz satın alıyorsunuz. En azından karşınızda dürüst bir satıcı olduğu için kendinizi kötü hissetmiyorsunuz. Dilediğiniz meyve sosunu, reçeli helvanıza ilave edebilirsiniz. Benim tavsiyem, ev yapımı olanları tercih etmeniz yönünde.

Tezgahlardaki bereketli içeceklerden tatmayı unutmayın. Koruk, erik gibi birçok şerbeti tadabilirsiniz.
Sığacık pazarında hangi sebze, ot ve meyveleri bulabilirsiniz?

Semt pazarlarında bulabileceğiniz bamya, domates, taze fasulye, yeşil kabak, dolmalık biber, sivri biber-acı ve tatlı- yaş zeytin, salatalık, yeşillikler, mandalina, şeftali, üzüm gibi birçok sebze ve meyveyi en taze haliyle, direkt üreticisinden satın alabilirsiniz. Farklı bir şeyler istiyorsanız, kabak çiçeği de tezgâhlarda karşınıza çıkacak. Mevsim dolayısıyla bu hafta ota rastlayamadım. Muhtemelen, yakın zamanda şevket-i bostan da tezgâhlarda yerini alır.

Kış için henüz hazırlık yapamadıysanız, üzülmeyin:
Ev yapımı, enginar, domates, biber ve daha birçok konserveyi,
Tarhana ve salçaları,
Sirke ve limon ile kurulan, acur, biber, lahana turşuları,
Baharat ilaveli yağları satın alabilirsiniz.

baharat

Envai çeşit reçelin dizildiği tezgâhlara rastladığınızda, bir kavanoz olsun reçel almayı ihmal etmeyin. Şu anda tüketemiyor olsam da, geçtiğimiz yıllarda bu pazardan aldığım bergamot reçelinin tadı hala damağımda.
Eğer biraz daha dolaşır, arka sokaklara girerseniz, şekersiz, glutensiz pestil ve erik suyu da bulabilirsiniz. Bırakın pazarı, cafe’lerde bile şekersiz erik suyuna denk gelebilmek pek mümkün olmuyor. Bu durumun, yakın zamanda şekersiz beslenme konusunda atılacak adımların habercisi olduğunu düşünüyorum.

Kekik, sumak, pul biber kokularının birbirine karıştığı Sığacık sokaklarında, baharat almadan eve dönerseniz, ayıp etmiş olursunuz.

baharat

Tezgâhları dolaştınız, tabii yoruldunuz, börek de yemek istemiyorsunuz diyelim. O zaman, yapmanız gereken şey belli. Doğruca gözleme yapılan küçük mekanlara doğru ilerleyin. Kararında bir çay ve lezzetli gözlemelerle midenizi şenlendirmenin tam zamanı!

çay gözleme

Bu hafta, Sığacık’tan aldığım yeşil kabaklar üç ayrı tarifin ana malzemesi oldu.
Kolay, hafif ve lezzetli kabak carpaccio, vazgeçilmezlerinizden olacak.

kabak carpaccio

Kabak Carpaccio
Malzeme:
7 adet bebek sakız kabağı( veya 2 adet orta boy sakız kabağı)
3 yemek kaşığı zeytinyağı
1 diş sarımsak, rendelenmiş
½ limon suyu
Tuz
Karabiber
Parmesan peyniri, ince dilimlenmiş
Yapılışı:
* Bebek kabakları yıkayıp kurulayın. Bir sebze soyucu yardımıyla, her bir kabağı ince ince soyun. (Büyük kabak kullanıyorsanız çekirdeklerine kadar soyup, geri kalanını başka bir yemek için kullanın)
* Sos için: Zeytinyağı, limon suyu, sarımsak, tuz ve karabiberi bir kaseye alın, çırpın.
* Hazırladığınız sosu kabakların üzerine gezdirin. ( Bütün dilimlerin sosa bulanmış olmasına dikkat edin.)
* İnce dilimlenmiş parmesan peyniriyle lezzetlendirip servise sunun.
* Afiyet olsun!

Dikkat edilmesi gerekenler:
Carpaccio yaparken sakız kabağı kullanmaya özen gösterin. Sakız kabağı, çiğ tüketildiğinde de lezzetlidir. Dolayısıyla, yavan bir tad elde etmemiş olursunuz.

kabak mezesi

Havuçlu Kabak Mezesi
Malzeme:
2 adet orta boy yeşil kabak
1 adet havuç
3 yemek kaşığı zeytinyağı
4-5 yemek kaşığı yoğurt
2 diş sarımsak, rendelenmiş

Yapılışı:
* Havucu soyun, kabakla beraber rendeleyin.
* Bir tavaya zeytinyağını alın. Havucu ve kabağı da ekleyip kavurmaya başlayın.
* 9-10 dakika sonra, kabak ve havuç pişince, ocaktan alın.
* Bu esnada rendelenmiş sarımsağı, iyice çırptığınız süzme yoğurda ilave edin.
* Soğuyan kabak-havuç karışımı harcı yoğurda ekleyip dolaba kaldırın, dinlendirin.
* Üzerini dereotuyla süsleyip, servis yapın.
* Afiyet olsun!

Dikkat edilmesi gerekenler:
Eğer malzeme var-yok arası olsun, ben yumuşak kıvamlı meze severim diyorsanız, havuç ve kabağı ince bıçaklı rendeyle rendeleyin.

sebze çorbası

Sebze Çorbası
Malzeme:
1 ½ litre tavuk suyu
2 adet kabak, küçük doğranmış
½ adet kereviz sapı, küçük doğranmış
1 adet havuç, küçük doğranmış
2 diş sarımsak, ince kıyılmış
1 adet soğan, küçük doğranmış
2 yemek kaşığı zeytinyağı
Tuz
Karabiber

Yapılışı:
* Bir tavaya kızdırıp ardından zeytinyağını ekleyin.
* Soğan ve sarımsağı da tavaya alın, bir iki kez karıştırın. Bir çimdik tuz ilave edin ve tencerenin kapağını kapatıp soğanın 1-2 dakika terlemesini sağlayın.
* Kabak, kereviz ve havucu da ilave edin. Aynı şekilde bir iki kez karıştırdıktan sonra tencerenin kapağını kapatın.
* 2-3 dakika sonra kapağı açın ve sebzeleri 1-2 dakika daha kavurun.
* Sebzeler iyice sotelendikten sonra tavuk suyunu ekleyin.
* Kapağını kapatmadan, sebzeler yumuşayana dek pişirin.
* Sebzeler pişince, ocağı kapatın. Ve çorbayı blenderdan geçirin.
* Sıcakken, dilediğiniz gibi süsleyip servis yapın.
* Afiyet olsun!

Dikkat edilmesi gerekenler:
Terletme ve kavurma aşamasında sebzeleri yakmamaya dikkat edin.

 Zeynep ÖZCAN

Zeynep Özcan

Aysha Dergi’nin ilk yazarlarından olan Zeynep Özcan, USLA Akademi Profesyonel Aşçılık Bölümü mezunudur. Yemek yazarı olan Zeynep Özcan Aysha Dergi’deki köşesinde ünlü oyuncu, sunucu ve şeflerle röportajlar yapmaktadır.

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın