Kandillerle Donanmak

‘‘Donandı her yer kandiller ile/ Doldu camiler efendim müminler ile/ Zikr ü tesbihler saf diller ile/ Sana eylerler efendim Şehr-i Ramazan/ Hoş safa geldin efendim şehr-i Ramazan.’’

Mim Kemâl ÖKE

 

İlahiler böyle söylüyor, Ramazan’ı karşılayarak. ‘‘Merhaba ey şehr-i Ramazan merhaba!’’… Hepimize mübarek olsun, feyzlere, bereketlere, salaha, feraha, sulha vesile olsun, diyerek selamlayalım 12 ayın sultanını…

Oruç tutacağız. Açlık çekenlerin acısını paylaşarak, oruç tutacağız, Allah’a olan kulluğumuzu idrak ederek…

Oruç, Hz. Mevlana’mıza göre; ‘‘Aşıkların hayatı, beden mutfağı yüzünden kararmıştı, işte oruç, o mutfağı aydınlatmak için çıktı, geldi.’’

Oruç deyince akla iftar, iftar deyince de süslü-zengin Ramazan sofraları akla gelir. Bu ayı, lüks davetler ile ‘‘kutlamak’’ ayrıdır; bereketi için dualarla oruç açmak ayrıdır. İsraf değil, infak (paylaşma) ayıdır Ramazan.

İbadetlerin coştuğu, namazların teravihlerle şenlendiği, zekatların dağıldığı aydır, Ramazan.

Ne var ki, beni bağışlayın ama, Ramazan, bazıları için bir aylık müminlik, gerisi gaflet olmamalı. Diğer 11 aya da bu ruhaniyet sinmeli. O açıdan mesela, şu hakirin 12 ayı da Ramazan gibidir. Müslümanlık, Allah aşkı ile donanınca, eğer yüreğinde her dem kandiller yanıyorsa, her ayınız Ramazandır, vesselam.

Bununla Ramazanın ayrı bir ‘‘neşvesi’’ olmamalıdır, demiyorum. Haşa.

Tabii ki, Ramazanın kendine özgü bir manevi iklimi vardır. Istıfa, yenilenme, Allah’ın boyasıyla boyanma için elzemdir.

Pidesi bile sair zaman pidelerinden farklıdır. Lezzeti ile…

İlahiler bir başka okunur, bu ayda.

Ramazan’ı bir vazife değil, Allah’ın aşkına yapılacak fedakarlıkların/ feragatin ‘‘dem’’i olarak yaşamak lazımdır.

Elini, belini, dilini haramdan kesmek; perhizi zühd ile yapmak, bunun yanı sıra o tevazu içre halimizle Allah’ımızı muhabbetle zikretmek içindir, Ramazan.

Layıkı veçhile Ramazanı idrak eden Allah aşıkları, bayramı avdet edince ne düşünürler, bilir misiniz?

Asıl bayram günahlardan kurtulup, insani ruhunuza kavuştuğunuz andır. Allah’a yakınlığınızı hissettiğiniz andır.

‘‘Bayram, o bayramdır!..’’ asıl.

Gönlünüzdeki kandilin yandığını fark ettiğiniz andır, bayram.

Oruç, gönül kapısını açan anahtardır.

Ne güzel buyurmuş, Rumi hazretleri:

‘‘Oruç seni gün gibi gönlü aydın, canı saf bir hale kor; sonra da padişahla buluşma bayram gününde varlığını kurban eder gider.’’ Divan-ı Kebir’den…

 

İrem U.

Aysha Dergi Yazı İşleri Müdürü olan İrem Uluerciyes, moda, güzellik, stil, güncel konularda yazılar yazıp, alanında uzman isimlerle röportajlar gerçekleştirmektedir.

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın