Kışın da Sağlıkla Işıldayan Bir Cilt Mümkün!

Cildimiz en değerli hazinemiz, cildimizi kışın soğuğundan ve sert rüzgarlardan korumak için neler yapmalıyız? Lzrline Klinikleri’nin kurucusu Pervin Dinçer sizin için yazdı.

Kış mevsimini tanımlarken hangi ifadeleri kullanıyoruz, “Kışlar sert ve soğuk geçer…” İşte soğuk mevsim, sert rüzgarlar, kuru hava, cildimizin kalkanını güçlendirmez, bakımını ihmal edersek tahribata neden olur. Aslında hepimiz mevsim geçişlerinde cildimizde meydana gelen değişimleri deneyimleyerek görüyoruz. Kimi ciltler özellikle kış mevsimine geçişte diğerlerine göre daha fazla zarar görüyor, kimileri geçişin etkilerini daha az hissediyor. Ancak ne olursa olsun her cilt tipinin kışı en az zararla atlatması için bir uzmanın önerileri, kişisel hazırlanacak reçete ve profesyonel bakımlarla azami ihtimam ve ilgiyle bu sağlamak mümkün.

Doğru uygulanacak reçetelerle ve bakımlarla zamansız, mevsim geçişlerinden etkilenmeyen, sağlıklı bir cilde sahip olabiliriz. Özellikle kış, cildi en çok tahrip eden, zarar veren mevsim ve ne yazık ki en çok da kuru ciltler etkileniyor kış mevsiminden. Cilt, tıpkı doğa gibi kurumaya başlıyor. Kış mevsiminin sert etkilerinden dolayı cilt, fizyolojik reaksiyonlarını gösteremez hale geliyor ve cildin koruyucu bariyeri hasar görüyor.  Ağaçlar yapraklarını nasıl döküyorsa cildimiz de kurudukça pul pul döküntüler, hatta bazı ciltlerde irritasyona varan kızarıklıklar, yanma hissi gibi rahatsızlıklar yaratabiliyor.  Yağlı ciltler, diğer cilt tiplerine göre biraz daha şanslılar ancak her cilt tipinin kışı sağlam geçirip, bahara ermek için bakıma ihtiyacı vardır. Keyifle okuyacağınızı umarak, kış cildi için yapılması gerekenleri birkaç adımda sizin için kaleme aldım.

Ciltte biriken ölü hücreler cildi matlaştırır, cilt canlılığını yitirir, eğer cilt yağlıysa dolan gözenekler sivilce ve akneye neden olabilir. İlk adımda peeling yapmak çok önemlidir.  Cilt bir döngü içinde ölü hücrelerinden temizlenmeli.  Evde haftalık yapacağınız peeling işleminin yanı sıra profesyonel olarak da cildin ihtiyacına göre belirli aralıkta peeling yaptırmak cildi rahatlatacaktır. Cilt tipine göre hazırlanmış kimyasal peelinglerle (AHA, salisilik, glikolik asit, milk peel gibi) kolajen ve elastin doku uyarıldığı için cilt ölü hücrelerinden arınırken, akne ve sivilce izlerinin görünümü düzelir, yüzeysel lekelerde ve ince kırışıklarının görünümünde de iyileşme sağlanır, cilt nemini ve elastikiyetini geri kazanır. Peelingler günlük ev bakımında haftada bir kez, profesyonel olarak 4-6 hafta arasında uygulanmalıdır.

 

HYDRAFACIAL İLE YENİLENİN

Peelingler kadar önemli bir adım da cildi bariyerini güçlendirmek için nemlendirmedir. Günlük bakım rutininde krem kullanmak, haftada bir ya da 10 günde bir nem maskesi yapmak özellikle kış mevsiminde cildiniz için yeterli olmayabilir. Cildin kaybettiği nemini kazanması için ayda bir kez Hydrafacial yaptırmak cilde iyi gelecektir. Hydrafacial, temizleme, yenileme, nemlendirme ve antioksidan korumanın yapıldığı aşamaları ile komplike bir bakımdır. Cilde nemini ve elastikiyetini geri kazandırıp canlandırılmasında, yüzeysel lekeler, güneş lekeleri, sivilce-akne, tıkalı ve genişlemiş gözenekler, yağ butonları, siyah noktaların, ince kırışıklıkların iyileştirilmesinde, yağlı ciltlerde sebum (yağ) dengesinin sağlanmasında etkin sonuç aldığımız kombine bir cilt bakım uygulamasıdır.

 

BAZI CİLTLERİ İÇERİDEN DESTEKLEMEK GEREKİR

Bunun yanı sıra kimi ciltleri içerden de desteklemek gerekebilir. Bu noktada ciltte doğal halde bulunan hyaluronik asiti takviye etmek, cildin nem tutma kabiliyetini arttırmak için nem aşıları, SOMON DNA uygulamaları danışanlarımıza önerdiğimiz enjeksiyonlu uygulamalar.   Nem aşısı, cildi en alt katmanlarından başlayarak etkili bir şekilde nemlendirir, cilt yaklaşık 6 aya kadar parlaklığını, elastikiyetini muhafaza eder. Etkin sonuç alabilmek için uzman doktorun önerdiği aralıklarda uygulama tekrar edilmelidir. Uygulama sonrasında kişi sosyal hayatına ara vermek zorunda kalmaz. Somon DNA’da ise hyaluronik asit ve somon balığından elde edilen nükleotidler kombin bir uygulama ile cilde enjekte edilir. Somon DNA ile hücre onarılır, hyaluronik asit ile de hücrenin nem tutması sağlanır. Uygulama sonunda cilt nemini geri kazanır, parlaklığı artar, varsa ince çizgilerin akne ve sivilce izlerinin görünümünde iyileşme sağlanır. SOMON DNA ile aynı zamanda ciltte UVA, UVB ışınlarına karşı koruma da sağlar.

Vücudumuz da en az yüzümüz kadar kış mevsiminden etkilenir.  Kalın kıyafetlerin altında havasız kalan vücut derimiz, soğukların ve sert rüzgarların etkisiyle kurur. Sıcak su yerine ılık suyla yıkanmak, duş yapmak vücut derimize iyi gelecektir. Özel vücut peelingleri ile tıpkı yüzünüzde olduğu vücudunuzu ölü hücrelerden arındırmalı ve nemlendirmelisiniz.

 

UNUTMAYIN!

Profesyonel bakımlar kadar evde uyguladığınız günlük bakımı da aksatmamalısınız. Kliniklerimizde yapılan profesyonel uygulamaların yanı sıra önerdiğimiz ürünlerle cilt bakımına devam etmek kliniklerimizde uygulanan bakımların etki süresini artırır.

Cildinizi temizlemeden asla yatmayın.

Göz çevresi yaşlanma etkilerinin en çok görüldüğü, uykusuzluktan, beslenme alışkanlıklarından en çok etkilenen yüz bölgesidir. Göz çevrenize özel ilgi gösterin. Unutmayın nemsizlik, kırışıklıkların oluşmasını tetikler, derinleşmesine sebep olur.

 

Ayşe Özgün

Moda ve alışveriş kategorilerinde trend stiller ve markalardaki indirimler, kampanyalar hakkında bilgiler sunar. Sağlık uzmanı olan editörümüz uzmanlaştığı alanlarda farkındalık yaratmayı hedefliyor. İletişim: ayse.ozgun@aysha.com.tr

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın