Klasik Türk sanatları alanında dünyada ilk bienal olan ‘Yeditepe Bienali’ Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Klasik Türk Sanatları Vakfı ve Fatih Belediyesi işbirliğinde 15 Mayıs!a kadar sanatseverler ile buluşacak.
600 sanatçı ve 3 bin üzerine eserin sergileneceği bienalde toplam 36 sergi gösterimde olacak. Yeditepe Bienali, Anadolu Ajansı’nın Global İletişim Ortaklığında “Ehl-i Hiref” temasıyla Tarihi Yarımada’nın en güzel sanat kokulu mekânlarında sergilenecek. Küratörlüğünü Serhat Kula’nın üstlendiği bienal, “Çiçeğin Her Hali”, ”Kuş Misali”, ”İstanbul’a Dair”, ”Kusursuz Tekrar” ve “Mekândan Taşanlar” olmak üzere 5 alt temadan oluşuyor. Türkiye’nin geleneksel sanatını odak noktası alan Yeditepe Bienali’n, 31 Mart’ta Ayasofya’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı gerçekleştirildi.
CUMHURBAŞKANINA ÖZEL TEŞEKKÜR…
Bienalin gala gecesinde 3 sergi açılışı yapıldı ve sanat dünyasından pek çok ünlü isim de katıldı. Klasik Türk Sanatları Vakfı Başkan Yardımcısı Muhammed Emin Demir Kaan yaptığı konuşmada, ‘’Yeditepe Bienali gibi bir organizasyonu yapmak bizler için gurur verici bir hadise, yaklaşık bir yıl gibi yorucu ama keyifli bir süreçten sonra bugüne geldik. En güzel eserler mayıs ortasına kadar sergilenecek. Tarihi Yarımada’nın en güzel mekânları bu bienal için kapılarını açmış olacak. Bienal fikri ortaya çıktığından itibaren hemen hemen bütün sanatçılarımız ciddi manada bienale katkı sağlamak için ellerinden geleni ortaya koydular. Yeditepe Bienali’ni himayelerine alarak bize her türlü desteği veren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a da teşekkürlerimizi sunarım.” dedi.
31 Mart-15 Mayıs arası devam edecek olan Yeditepe Bienali kapsamında uluslararası ve kişisel sergiler, seminerler, konferanslar, film gösterimleri, müzik dinletileri, paneller ve açık oturumlar da düzenleniyor.
Bienal Küratörü Serhat Kula etkinliğin yapılacağı mekânlar hakkında şöyle söylüyor: “Sirkeci’den başlayarak Yedikule’ye kadar olan bölgenin içerisindeki birçok cami, han, medrese, hamam, gar, saray, kale, kasır, çeşme, külliye ve kütüphaneler mekânlar listemizdeki yapı tipleri içerisinde bulunmakta. Özellikle Ayasofya, Topkapı Sarayı, Yerebatan Sarnıcı, Arkeoloji Müzesi, Aya İrini, Sirkeci Garı, Tekfur Sarayı gibi yapılar, İstanbul’un medeniyetlere ev sahipliği yapan tarihin başşehri olduğunu vurgulayan mekânlar. Biz bu ortamların iç mekânlarının estetik zarafetini, ihtişamını, tarihi dokusunu ve ışık ile oluşturduğu iç ambiyansa rekabet etmeyen, tam aksine teşhir edilen sanat eserlerine sunum cazibesi katacak sergileme formülleri bulmayı amaçlıyoruz. Osmanlı döneminden taşınan kadim eserleri Bizantik yapılarda, modern çalışmaları ise Osmanlı dönemi klasik mimarilerinde kullanmak gibi tezatlardan faydalanan bir strateji belirledik. Bu durumu yakından hissetmenin çok değişik bir tecrübe olacağına eminim.”