Son zamanlarda popülaritesi artan bir takviye üründen bahsetmek istiyorum sizlere. Kendisi balık yağına alternatif faydalı bir Omega-3 kaynağı: Krill yağı!
Krill, Antartika’da yaşayan kabuklu bir deniz canlısıdır. Bu bölgede yaşadığı için bünyesinde civa birikimi olmadığı, bu sebeple balık yağına göre daha güvenilir olduğu söyleniyor. Ayrıca Krillerin üreme kapasitesi ile yeryüzündeki en büyük biyokitleyi oluşturdukları, bu yüzden de kolay ulaşılabilir olduğu biliniyor.
KRILL YAĞININ FAYDALARI NELERDİR?
Faydaları arasında ilk olarak Orac (oxygen radical absorbance capacity) değerinden bahsetmek istiyorum. Çünkü bir besinde Orac ne kadar yüksek ise antioksidan kapasitesi o kadar fazla olur. Krill’in en yüksek Orac değerine sahip olduğu söylenir. Ayrıca içeriğindeki astaksantin ile diğer antioksidanlara göre 48 kat daha güçlüdür, kansere karşı etkilidir. Antioksidan özelliği ile cilt yaşlanmasında, kırışıklıklara karşı savaşarak olumlu etkileri de yapılan çalışmalarda görülebilir.
A, E, D vitaminlerinden zengindir. İçeriğindeki EPA ve DHA kardiyovasküler sağlığı olumlu etkiler. Kan CRP seviyesini düşürücü etkiye sahiptir yani anti inflamatuar etki gösterir. Lipit profilini düzenleyici etkiye sahiptir, LDL kolesterolü düşürür. Beyin fonksiyonları için de oldukça kıymetlidir. Üstelik yapılan çalışmalar öğrenme ve hafızayı koruduğunu; gençlerde odaklanma ve konsantrasyonu %50 arttırdığını gösteriyor. Ek olarak duygu durumunun iyileşmesine yardımcı olabileceği ve antidepresan etkisi olduğunu da belirtebiliriz.
KRILL YAĞI MI BALIK YAĞI MI?
Krill yağındaki yağ asitleri fosfolipit formunda iken balık yağında trigliserit formundadır. Fosfolipitler kolay çözünürler, lipitlerin yararlılığını arttırarak EPA ve DHA emilimini kolaylaştırır. Yapılan çalışmalar Krill yağının sistemik biyoyararlanımının %98 olduğunu gösterirken balık yağında bu oran %61-64 arasındadır. Yani krill yağı çok daha iyi emilir.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR…
Krill yağının, tiroid problemi olan ve deniz ürünleri alerjisi olan bireylerde kullanımı önerilmiyor. Ayrıca kan sulandırıcı etkisi olduğundan herhangi bir ameliyat veya cerrahi operasyon geçirecekseniz öncesinde tüketmemeniz gerek.
Son olarak altını çizmek istediğim önemli bir nokta; takviye besinler, vücudumuzun ihtiyacını karşılayamadığımız taktirde kullanılması gerekli olan ürünlerdir. Ancak bir kan tahlili sonucuna bağlı olarak uzman tarafından önerilerek kullanılmalıdır. Nasıl olsa sağlığa faydalı, kullanmalıyım diye düşünerek kullanmak, vücutta fazla dozlarda alımın toksik etki yaratarak sağlığımızı olumsuz etkileyebileceği unutulmamalıdır. Sizlere bilinçli ve sağlıklı bir yaşam dilerim…
Zehra Bora