Hiref’e ait tasarımlar, geçmiş ile olan bağlarımızı güçlendirirken, kendi kültürümüzü bizlere yaşatmaya ve hatırlatmaya devam edecek.
2003 yılında “Design Your Culture / Kültürünü Tasarla” mottosuyla zengin kültür mirasımızdan esinlenerek kurulan ve geçmişten ilham alarak tasarımlarını günümüze taşımayı ilke edinen Hiref; özgün tasarım anlayışı ve yüksek ürün kalitesi ile geçmişi geleceğe taşıyan koleksiyonlarına her geçen gün bir yenisini daha ekliyor.
Hiref’in yeni koleksiyonlarında öne çıkan tasarımlardan olan ‘Crown Serisi’ geçmişi Osmanlı’ya dayanan Beykoz cam işçiliği ile üretilen el kesmesi bardaklardan ve zarif mumluklardan oluşuyor. III. Selim Dönemi’nde Venedik’e cam işçiliği eğitimi için giden ustalar tarafından kurulan atölyelerde can bulan Beykoz işi cam, Hiref koleksiyonları için özel olarak üretiliyor. Ayrıca tasarımlarda yer alan kurabiyelikler ve mum ayaklarda paslanmaz çelik malzeme kullanılıyor.
Çeşm-i Bülbül ve Hiref’in çağdaş tasarım gücü ile birleşerek ortaya çıkan bereket sembolü “Nar” tasarımının yanı sıra; yine Çeşm-i Bülbül tekniği ile üretilen ve barışın sembolü olan güvercin tasarımı da yeni koleksiyonda yerini alıyor. Altın çubuklar kullanılarak opalin camdan el emeği ile üretilen güvercinler, anlamlı bir dekorasyon objesine dönüşürken; aynı zamanda zarif bir hediye seçeneği olarak da dikkat çekiyor.
Koleksiyonda yer alan bir diğer seri ise yaşam alanlarının vazgeçilmezleri mumlar… Anadolu kültüründe nazarı önlemek ve ondan korunmak için “göze gözle karşı gelmek” deyiminden hareketle, şekli gözü andıran herşeyin insanı kötü şeylerden koruduğu inancıyla üretilen naza boncuklu Hiref mumları ise koruma kalkanı görevi görmek için özel olarak üretiliyor.
Bunların yanı sıra; “Türk mavisi” olarak adlandırılan turkuaz renkli tasarımlar ve Anadolu’nun damarlarını oluşturan kıymetli mermerlerden üretilen alemler yine markanın en çok dikkat çeken tasarımları arasında yer alıyor.