Kurdeşen Döktüren Gerçekler

Halk arasında “kurdeşen dökmek” diye bir tabir vardır. Stres ya da sıcaktan çok bunaldığımızda kullanırız. Gerçekten de aşırı sıcaklar ve stres kurdeşenin tetikleyicisi olabilir. Kurdeşen, tıpta alerjik deri döküntüsü olarak tanımlanır ve ürtiker adı ile anılır. Kaşıntılı ve şiş kızarıklıklar ile kendini gösteren kurdeşen hastalığı, akut ya da kronik seyir izleyebilir.

Kurdeşen başlangıcı

Çoğu kez alerjik bünyeler sorumlu tutulsa da, hastalığın oluşmasında dış etkenlerin de payı olabilir. Akut kurdeşen mevsimsel alerjenler, ilaçlar, çikolata, süt, yumurta, deniz ürünlerine bağlı olabileceği gibi, kronik kurdeşende daha çok güneş ışıkları, aşırı sıcak gibi cildi etkileyen alerjenler etkilidir. Hastalık yaşamsal bir risk taşımasa da yaşamı bir süreliğine zehir ettiği bir su götürmez… Şiddetli kaşıntı yapar ama kaşımak da acıyı artıracaktır… Hastalığın ilerleyen dönemlerinde deri döküntüleri de görülür. Bu sıradan belirtilerin yanında baş dönmesi, boğazda hırıltı, nefes alırken güçlük çekme, dilin ve dudakların şişmesi gibi durumlarla karşı karşıya kalırsanız acil olarak doktora başvurmalısınız.

Genellikle tedavi amaçlı uygulamalardan ziyade genelde hastanın şikayetlerini hafifletmek için kaşıntıyı odağına alan baskılayıcı ilaç tedavileri uygulanır. Her beş kişiden birinde rastlanabilecek kadar yaygın olduğu bilinen ürtiker ile ilgili süregelen bir şikayetiniz varsa kesinlikle antihistaminiklerden daha etkili bir çare arıyor olmalısınız. Hastalığın şiddetli olduğu durumlarda kortizon tedavisi de uygulanabilmektedir. Ben ayrıca hormon testi, gıda intolerans testi ve alerji testi yapılmasını da öneririm. Sorunun altında psikiyatrik etkenler, enfeksiyon ya da bir iç hastalığı da aranabilir. Öncelikle bunları tespit edip tedavisine yönelmek ve bağışıklığı güçlendirici bir yaklaşım izlemek gerekli olabilir. Hastayı bir bütün olarak ele almak tüm hastalıklarda olduğu gibi ister akut, ister kronik olsun ürtikerde de aynı şekilde büyük önem taşımaktadır.

Alerjik sorunların çözümü uzun zamana yayılabilse de mümkündür. Bilgi, deneyim ve sabır ister. Biorezonans metodundan alerji tedavisinde tamamlayıcı bir tedavi olarak etkin şekilde yararlanmak mümkündür. Kalıcı bir tedavi için ortalama 10 hafta seans uygulanması gerekir. Sadece ürtiker değil, diğer alerjilerde de biorezonans ile başarılı sonuçlar almak mümkündür. Üstelik gerek test, gerekse tedavi aşamasında herhangi bir kimyasal kullanılmayacağı, herhangi bir madde yüklemesi yapılmayacağı için risk, yan etki, ağrı, acı söz konusu olmamaktadır…

Dr. Sinan Akkurt

Dr. Sinan Akkurt

Yazarımız Dr. Sinan Akkurt, biorezonans tedavisini Türkiye’ye tanıtan isimdir. Dergimiz'de uzmanlık alanı yanında, sağlıklı yaşam konusunda farkındalık yaratan makaleler ele alır.

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın