“Madde Dünyasında Var Olmak Bana İyi Gelmedi”

Aysha Dergi yazarlarından Elif Üner, Aysha Mart 2019 sayısında tasarımcı Emir Rıfat Işık ile mesleğe başlama hikayesini, başarılını ve hedeflerini konuştu…

Emir Rıfat: “İnsanın ruhuna bir mana tohumu emanet edilmişse ne yaparsanız yapın o sizi uyandırıp değiştirip dönüştürüyor zamanı geldiğinde…”

Sizi takip edenlerin dışında çalışmalarınız hakkında bilgisi olmayan okuyucularımız için kendinizi tanıtır mısınız? Emir Rıfat Işık kimdir?

1987 Manisa doğumluyum. Çocukluk yıllarından başlayan güzel sanatlara eğilim, üniversite için İstanbul hayali kurmamla hayata geçti ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı’nı bitirdim. O dönemde kendimi en iyi ifade eden mesleğin içindeydim. 2007’de aldığım ilk tasarım ödülünden sonra, ilk profesyonel işimi Los Angelas’ta bir teknoloji firmasıyla hazırladım. Devamında Türkiye ve dünya çapında toplam 9 tasarım öldü aldım. Projelerimden biri Cambridge Üniversitesi’nde ders kitaplarına girdi. Endüstriyel tasarım ile başlayan macera, zaman içinde pek çok marka ürün kişi ve hizmetin creative ve tasarım direktörlüğünü yapmamla devam etti.

Çocukluğumdan beri manayı içinde taşıyan biri olarak sadece madde dünyasında varlığını sürdürmek; hırs, ego, rekabet ve pazarlama dünyasının içinde bulunmak ruhuma iyi gelmedi. Tasarım ödülleri almak, başarılı olup sektöre yön veren isimler arasında olmak, benim için anlamını yitirdi bir süre sonra. Çünkü sadece materyalist dünyanın yansımaları üzerinden anlatmak ve burada sıkışmış gibi olmak bana iyi hissettirmedi. O döneme dair pek çok şey  ve manevi işaretlerimi izleme halim zamanla kendimi kendimden ileriye taşıdı. Başkalarının peşinden gittiği detaylar benim için anlamını yitirdi. Beş yıl önce görünür biçimde maddeden manaya yolculuk başladım iç dünyamda. İnsanın ruhuna bir mana tohumu emanet edilmişse ne yaparsanız yapın o sizi uyandırıp değiştirip dönüştürüyor zamanı geldiğinde.

Eğitiminizden ayrı olarak hat ve resim sanatına ilginiz ne zaman oluştu?  Bu yönde bir eğitim aldınız mı?

Harflerin kıvrımları ve estetik duruşları çocukluğumdan beri gözüme takılırdı. Her harfin bir ruhu olduğuna inanırdım ve gerçekten öyledir. Yaptığım şey hat sanatı değil tabi… Hat dersek klasik hat sanatı ustalarına saygısızlık etmiş oluruz.

Sizce tasarım yapabilmek doğuştan gelen bir yetenek midir, yoksa eğitimle kazanılacak bir yeti midir?

Doğuştan gelen bir yetenektir. Tasarım kelimesi içi oldukça kirlenmiş bir kelime haline geldi son yıllarda. Artık herkes her şeyin tasarımcısı oldum halini yaşıyor. Kelimenin havalı etiketine kapılan insan sayısı cok. Eğitim bir araçtır ama ifade bir yetenektir tasarımda. Ne yaptığımızdan çok neyi nasıl anlattığımız, insandaki duygusal etkisi önemlidir.

Tasarım yaparken nelerden besleniyorsunuz?

Eskisi gibi projesel anlamda tasarım kabul etmiyorum iş programıma. Yılda iki ya da üç kere keyif alabileceğimi düşündüğüm işler olursa çalışıyorum. Doğadan beslenirim daima. Artık daha çok seyahat ediyor, yazı yazıyor ve tablolar çalışıyorum. Bu konudaki ilhamım ise doğa ve iç dünyamdaki tefekkür halim.

Sosyal medyada tablolarınız büyük ilgi görüyor.  Ayrıca eserleriniz kadar tasavvufi paylaşımlarınız da çok etkileyici ve paylaştığınız görselleri tamamlayan nitelikte. Tasavvufa ilginiz nereden geliyor, bu yönde kendinizi beslemek için neler yapıyorsunuz?

Teşekkür ederim. Hat sanatının tipografik ögelerini figür ile birleştirdiğim, bunu da paylaşırken anlık altına yazdığım cümleler ile pekiştirdiğim bir ifade biçimi. Sadece bir görsel öğe olmanın ötesinde gönül tellerine dokunan durumlar yaratmakta. Dedelerim Dergah kökenli ve tasavvuf yolunda hakkıyla yürüdüklerini düşündüğüm insanlar. Yaş olarak onları hatırlamıyor olsam da emanetleri hep ruhumdaydı. Ailede manayı bu kadar dışarıya taşıran yolculuğuna insanları da ortak eden tek kişi ben oldum. Plansız, hedefsiz ve ansızın.  Çocukluğumun mana işaretlerini, ruhumun sesini takip ettim ve gönül iklimlerimden geçerek şuan ki yansıyan Emir haline geldiğimi gördüm. Daima rüyalarım yol gösterici ve ilham kaynağım oldular. Yolculuk, gelişim ve dönüşüm devam ediyor. Çok şükür sahibimiz hem kalem hem kelam verdi ruhumuza. Allah verdiğini kulunun üzerinden görmek istermiş, hepsi bir emanet umarım hakkıyla taşımak nasip olur bundan sonrasında da.

Tablolarınızda hangi malzemeleri kullanıyorsunuz? Genellikle siyah rengin hakim olmasının bir anlamı var mı?

Hollanda’dan özel plaka ve kağıtlar getirtiyorum bu çalışmalar için. Genelde mürekkep kullanıyor zaman zaman akrilik ekliyorum. Siyah kontrastı ifadeyi güçlendiriyor ve yalın.

Tasarım süreciniz nasıl ilerliyor?  

An içinde çıkıyor işareti, bir rüya, ya da doğada tefekkür halindeyken bir his ile başlıyor. Çoğu zaman gayb bilgisi taşıyor üstü kapalıda olsa.

SINIRLARIMIN KIYISINDA DOLANMAKTAN HOŞLANIRIM

Tablolarınızı istek üzerine mi çalışıyorsunuz? Yazı ve resim bütünlüğü nasıl oluşuyor?

Sadece özel ölçü isteyenler oluyor, bu durumda istek üzerine çalışmış oluyorum. Genelde temayı bana bırakırlar, ya da daha önce hazırladığım temalar üzerinden talep ederler. Az sayıda hazırlamama rağmen Türkiye’de  devlet makamları ve kıymetli isimlerin ve dünya çapında kıymetli ve özel insanların evlerinin bir parçası oldu tablolarım. Ama asla sosyal medyada satış odaklı ya da pr olacak tüm hareketlerden kaçınıyorum. Bu yüzden hangi tablo kime ya da nereye gitti paylaşmıyorum. Çünkü orada anlatmak istediklerimin önüne geçmemesi için özel çaba sarf ediyorum.

Bir eserin ortaya çıkması gerekiyorsa onu tamamlayacak bir önceki öge, bir sonrakinin referansını ruhen hissettiriyor. Neyin nereye geleceğini yaratım anında ki enerji ya da yaşadığım hal olarak nitelendirebilirim.

Tasarımda özgünlük nasıl yakalanır? Sizin bu yönde özel bir kaygınız var mı?

İnsanın kendi olması, hissettiği gibi olması… Benim kurallarım ve özgünlüğüm yaratıcının mana verdikleri kadar, bana müsaade ettiği kadar. Sınırlarımın kıyısında dolanmaktan hoşlanırım.

Önümüzdeki dönem için planlarınız nelerdir?

Hem çizen hem yazan olarak; ilham oldukça tablolar ve yazılarımı, instagram üzerinden paylaşmaya devam edeceğim. Yazıların sosyal medyada kaybolup gitmemesi adına kitap çalışmaları var. Eserleri farklı mecralara taşımak adına bir takım projelerimizde devam ediyor. Şuan isim veremediğim bir kaç sanatçı dostum ile şarkı sözlerini de hazırlıyorum. Kısacası ilahi plan izinde gönül teline dokunan yolculuk devam edecek.

Elif Üner

Aysha Yazarı Elif Üner, özel koleksiyonlar ve galeriler için çalışmalar yapmaktadır.

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın