Ayşe Öner
20. yüzyıl modernizmle birlikte demokrasinin, kentleşmenin, endüstriyel devrimin ivme kazandığı, hızlı biçimde değiştiği dönem olarak kadın haklarına da ciddi değişiklikler getirmiştir. Kadını evin mahremi, haremi, gizli gebesi olmaktan çıkartmış ve hamileliği cinselliğinin yaratıcı, tanrısal boyutu olarak algılayıp, tüm güzelliği ve kutsallığı ile yaşama hakkını vermiştir.
Tabiattaki tek ağrılı fizyolojik olay doğumdur. Doğum sancısını diğer ağrılardan ayıran fark, anneyi bebeğine kavuşturan doğası ile doğum sürecini tahammül edilir kılar. Doğumda hissedilen ağrıyı doğal yöntemlerle azaltmak mümkündür; bunu sağlamanın tek yolu ise kadınların doğumla ilgili ön yargılarını değiştirmektir. Aksi halde bu şekilde hastaneye gelen anne adayına ağrısız bir doğum mucizesi yaşatamayız. Nasıl ki spor yapan biri kas ağrısı çekiyorsa, uterus kaslarının da doğum için çalışması ağrılı olacaktır. Ağrının niteliğini böyle tanımlarsak kabullenilmesi daha kolaydır.
Ağrı toleransı kültürlere, yöreye, kadından kadına fark gösterir; doğum hakkında doğru bilgi ve donanım kazanan kişilerde ağrı toleransı yüksekken, doğum hakkında yalan yanlış ve kulaktan dolma bilgilerle, korkuyla doğuma giden kişilerde ağrı toleransı düşük olur.
Annenin doğumdan duyacağı memnuniyet asıl önemli ve kalıcı olandır. Memnuniyet doğum sancısı veya analjezisi ile ilişkili olmaktan ziyade; anne adayının doğumda doğru destek alması, bu desteği sağlayan kişinin yaklaşımı, geçmiş deneyimleri; ayrıca annenin karar alma, uygulama, kısaca kendi doğumunun sahibi ve hâkimi olmasıyla ilgilidir. Gevşeme, meditasyon, egzersiz, nefes, müzik, ılık banyo, motivasyon ve masaj gibi tavsiye edip uyguladığım doğal yöntemlerle annelerin doğum sancısı azalmakta ve doğum memnuniyeti artmaktadır.
Meditasyon ve gevşeme çalışmalarında bebek ve anne arasındaki ilişkiyi derinleştirmek ve annenin ruhsal bedeniyle irtibata geçmesi, sükûnet içinde kalıp bebeği ve bedeni ile ilgili sezgileri alabilmesi ve bu sayede hamileliğin doğal süreçleriyle uyum içinde olmasını, doğumun bir kutlama haline gelmesini sağlar.
Egzersizler
Hamileliğin 2. trimesterinden doğuma kadar uygulandığında güven, vücut farkındalığı ve beden gücünü arttırır. Pelvik bölgedeki kasları esnetip doğuma kolaylık sağlar.
Müzik
Annenin cesaret kazanmasına, güven duymasına, kaygısının azalmasına, ağrı ile baş etmesine yardımcı olup anne bebek ilişkisini desteklemektedir. Hamileliği esnasında severek, relaks halde bebeği ile iletişim kurarak dinlediği melodiyi, anne adayına doğum sırasında dinletmek ona aynı duyguları verecek, rahatlama sağlayarak ya da dikkati başka yöne çekerek ağrı kontrolünü kolaylaştıracaktır.
Nefes
Doğru ve derin nefes almak hamilelik değişimlerinin yol açtığı şikayetlerin azalması, zihnin sakin kalması; doğumda anne ve bebeğe giden oksijen ve enerjiyi arttırarak, gevşemeyi ve ağrıya toleransı yükseltmesi açısından çok önemlidir.
Masaj
Doğum beklenirken boyun, omuzlar sırt ve basen bölgesine lavanta yağı ile uygulanarak hoş koku ve gevşetici etkisi süreci rahatlatır. Doğru yan yatış pozisyonları ve yer çekimini kullanmak, koksiks ( kuyruk sokumu) ve iliak kemiğinin ( leğen kemiği) tümseklerine uygulanan karşı basınç, bebeğin doğum kanalında ilerlemesini kolaylaştırıp, anne adayının hissettiği basınçlı ağrıyı önemli ölçüde azaltır.
Motivasyonu
Doğum refakatçisinin, gebeyi cesaretlendirmesi, övmesi, saçını okşaması, elini tutması, nefes ve ıkınmaları birlikte yapmak suretiyle desteklemesi, doğum süreci boyunca çok faydalıdır. Kadın, doğum esnasında asla yalnız bırakılmamalı, mutlaka sevgi ve şefkatle desteklenmelidir.