Kapıya dayanan kış soğuklarına karşı, Dr. Ender Saraç’tan uygulaması basit ve doğal ipuçlarını öğrendik. Kışı sağlıklı geçirmek için bu yazıyı dikkatle okuyun…
Kış birdenbire bastırmaya başladı ve birçok kişi kışa bedenlerini hazırlayamadan hazırlıksız girdi. Tabi ki ani bastıran kış karşısında çaresiz değiliz. Dikkatli ve bilinçli beslenerek, doğanın bize sunduğu bazı şifalardan yararlanarak bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirebiliriz. En azından birçok hastalığı çok daha hafif geçirebilir veya seyrek hastalanabiliriz.
Kış aylarında, özellikle çalışan insanların yaptığı en büyük hatalardan biri en ufak bir kırıklık veya soğuk algınlığı belirtisinde hemen antibiyotiklere veya ağır kimyasal ilaçlara başvurmalarıdır. Antibiyotikler ve ağır kimyasal ilaçlar, kulaktan dolma bilgilerle değil hekim kontrolünde kullanılmalıdırlar. Özellikle yılda birkaç kez hastalanıyorsanız veya yılda 5-6 kez antibiyotik kullanıyorsanız ortada ciddi bir sorun var demektir.
Kendi başınıza veya tavsiyelerle sık sık antibiyotik kullanmamalısınız. Tekrarlayan enfeksiyonlarda da mutlaka kültür antibiyogram ve çeşitli kan tahlillerinin yaptırılması gerekir. Her enfeksiyon mutlaka bakteriyel olmayabilir ve antibiyotiklere cevap vermeyebilir. Virüsler ve mantarlar hatta bazen parazitler de sanıldığından çok daha fazla bir enfeksiyon kaynağı olabilirler.
Hangi Durumlar Bağışıklık Sistemini Zayıflatabilir?
1. Başta kortizon olmak üzere bağışıklık sistemini baskılayan bazı kimyasal ilaçların kullanılması.
2. Yetersiz beslenme. (özellikle demir, protein, C vitamini , çinko gibi bazı temel maddelerin yetersiz alınımı)
3. Aşırı yorgunluk ve stres, uykusuzluk.
4. Çevre faktörleri (hava kirliliği, elektromanyetik kirlilik, su kirliliği, kötü hijyen koşulları vb.)
5. Hastalıklı veya bulaştırıcı insanlarla yakın temas. (Yazın açık havada, güneşte çok sık bulunuyoruz ve pencereler hep açık. Dolayısıyla doğal yolla bir mekanik temizlik yaşanıyor. Ayrıca yazın güneş ışınlarındaki ultraviyole oldukça iyi bir dezenfektandır. Ancak kışın metro, otobüs, minibüs, asansör vb. kapalı ve havalandırması iyi olmayan mekânlarda çok sık bulunuyoruz. Arkamızdaki kişinin bize doğru aksırması veya nefesini vermesi, hapşırırken ağzını kapattığı elle daha sonra bizle tokalaşması, yüzünü burnunu sildiği havluyla daha sonra bizim temas etmesi gibi yakın temaslar mikroorganizmalarla olan ilişkimizi daha yoğun kılıyor.)
Peki, Ne Yapmalı?
- Günde 2-3 kez okaliptus yağı ile buğu yapın. Kaynar suya 5-6 damla okaliptus yağı dökün, başınızı bir havluyla kapatın ve burundan nefes alıp ağızdan nefes verin.
- Yeterince C- vitamini, çinko alın. C vitamini en çok limon, kivi, turunçgiller, çiğ yeşillikler, sivri biber, maydanoz ve kuşburnunda bulunur. Çinko ise kabak çekirdeği, kaju fıstığı, kabuklu deniz ürünleri ve kırmızı ette yüksek miktarda bulunur. C vitaminini ağızdan alacaksanız özelikle daha uzun etkili olan şekersiz ester- C şeklini seçebilirsiniz.
- Odanızı sürekli havalandırın ve mümkünse sık sık temiz havaya çıkıp güneş ışıklı ortamlarda bulunmaya çalışın. Eğer kreş, koğuş, yatakhane, restoran mutfağı veya havasız, kalabalık ortamlarda yaşıyorsanız ve direkt güneş ışığını bu odaya sokma imkânınız yoksa o zaman size önemli bir ipucu: küçük ultraviole lambaları ile sabah-öğle-akşam odanıza birkaç dakika ortama ultraviole ışığı verin. Bu kalabalık saatlerdeki bulaştırıcılık riskini azaltacaktır.
- Tanımadığınız herkesle sarmaş dolaş sarılıp öpüşmek, el sıkıştıktan sonra elinizi ağzınıza götürmek veya yemeğe oturmak, öksüren veya hapşıran biri karşısında uzun süre kalmak gibi risk faktörlerini arttırıcı temaslardan kaçının.
- Bol bol ılık-sıcak su için. Riskli günlerde en iyi mekanik temizlik yollarından biri de bol ılık-sıcak su içerek vücudun boşaltım sistemini iyi çalıştırmak ve ayrıca solunum sistemini nemlendirmektir. Hatta içine 1 parça taze zencefil ve 1-2 adet tane karanfil ekleyebilirisiniz.
- Bitki çayları: Başta limon ve zencefil olmak üzere kuşburnu, hibiskus ve ıhlamur oldukça yararlıdır. Günde 3-4 fincana kadar içebilirsiniz. Özellikle zencefil solunum sistemini kuvvetlendiren ve enfeksiyonlara karşı direnci arttıran özel bir etkiye sahiptir.
- Baharatlar: Yine zencefil başta olmak üzere kekik, karanfil gibi ısıtıcı ama alerjik olmayan baharatlar soğuk algınlığına karşı oldukça yararlıdır.
- İpuçları: İstirahate özellikle önem verilmesi, ayak ve ellerin sıcak tutulması, ellerin sık sık sabunlanması, bulunduğumuz mekânların sık sık havalandırılması ve güneşlendirilmesi, burnun iç kısımlarının günde 1-2 kez susam yağıyla yağlanarak kuruluğuna engel olunması ve zerdeçallı buğu yapılması soğuk algınlığı için oldukça faydalıdır.
- Soğan ve sarımsağı bolca tüketmek ve bol limonlu sarımsaklı kış çorbaları, doğal ev yapımı tarhana çorbası da soğuk algınlığına karşı oldukça iyidir.
Kış Çorbası Tarifi
Malzemeler :
2-3 dal kereviz sapı
2 adet beyaz kuru soğan
2 dal pırasa
3 diş sarımsak
2 parmak kadar taze zencefil
1 tutam tuz (Himalaya tuzu olabilir.)
2 çorba kaşığı kinoa (bulamazsanız kara buğday veya bulgur eklenebilir.)
2 litre evde kaynamış doğal tavuk suyu
1 adet defneyaprağı
Yapılışı:
Tüm malzemeleri minik minik doğrayın. Üzerine tavuk suyunu ekleyerek düdüklü tencerede 10-15 dakika pişirin. Defne yaprağını ve taze zencefili piştikten sonra çıkarın. İçerken üzerine bol limon sıkın ve kimyon ekleyin. Acı biber de ekleyerek sıcak sıcak için.
Kış Mevsiminin En Önemli Baharatı: Zencefil
Zencefil bitkisinin daha çok kökleri kullanılır. Asya’da çok yaygındır. Uyarıcı, midevi, terletici ve kızartıcı etkilidir. Taşıdığı şogaol ve gingerol, zencefile bulantı giderici etkisini kazandırır. Bu nedenle zencefil taşıt tutmalarında etkilidir. Bağırsak kaslarının hareketini aktive eder, tükürük salgısını uyarır, mide salgısını arttırarak sindirimi kolaylaştırır. Zencefil; kuvvet verici, iştah açıcı, sindirimi kolaylaştırıcı ve gaz söktürücü özelliklerinden dolayı kullanılır. Halk ilacı olarak da midevi balgam söktürücü olarak bilinir ve soğuk algınlığında yararlıdır.
Zencefilli Sarımsak Çayı
Kış mevsimi başlangıcında değişen hava sıcaklıkları yüzünden oluşabilecek hastalıklara karşı doğal çözüm olarak zencefil, sarımsak ve limon üçlüsünden faydalanabilirsiniz. Ayrıca kilo vermek isteyenler için de bu dönemde iyi bir metabolizma hızlandırıcıdır.
Yapılışı:
2 parmak kadar iri boyda taze zencefili rendeleyin. 1 bardak su (300 cc) ile 6 dakika iyice kaynatın. Ocaktan alın ve içine 2 diş hafif ezilmiş sarımsak ekleyip üzerini kapatın. 3-4 dakika kadar demleyin.
Çayınızı bardağa süzün ve içine ¼ limon sıkarak sıcak sıcak için. Günde 2 fincan kadar içebilirsiniz. Yalnız tansiyon düşüklüğü olanların bu çayı dikkatli içmelerini tavsiye ederim.
İşte size kış mevsimini sağlıkla geçirmek için basit ve doğal ipuçları. Tüm okurlara keyifli ve sağlıklı bir kış mevsimi geçirmeleri dileğimle…