Yol her ne kadar emniyetli görünse de, karşımıza çıkabilecek sürprizlerin olabileceğini kabul ederek emniyet kemeri takarız. Fakat kemer takmak da ‘her an kaza yapacakmış’ algısına yol açmamalıdır.
Doğumlarda hastalıklı bir dönemmiş gibi hastanelerde geçmemeli, ancak oluşabilecek sürprizlere karşı ev doğumlarını da kabul edemeyiz. Bu şartlarda belki de en ideali doğumevleri olabilir.
Hastaneye giden insan, eğer ziyaretçi değilse hastadır. Hele de doğum yolculuğunda medical yaklaşımlar ön planda oldukça kadın anne olmanın neşesi yerine hasta olmanın ruh haline bürünülür…
Hastaneye giden gebenin, yani hastanın ağrıları takip edilir, ağrıları sorgulanır, hatta özel “sancı” odasına alınır tedbiren! Damarına girilir, serum takılır, yeme içme yasaklanır. Hatta iki gün boyunca “sancı” odasında yiyip içmeden doğum yapması beklenen kadın, bu durumda gerçekten hastalıklı hale gelmiş olur çoğu zaman.
Bir de hasta(!) önlüğü giydirilir gebeye ki bu çoğu kadını ciddi anlamda hasta eden türdendir. Kimi hastanelerde gebenin yanına hiç kimse alınmazken, kimi hastanelerde “o en özel, en mahrem, en kalbi yapılacak yolculukta” gebenin yanına girenin haddi hesabı olmaz. Acaba uçlarda gitmeyi seven toplum olmamızdan mıdır doğum yolculuğundaki orta yolu bir türlü bulamayışımız?
Kadının fiziksel ve ruhsal olarak yaşadığı bu çok özel yolculuğu; güvenli, huzurlu, sakinlik ve saygı içerisinde yapabilmesi için önce aklımız sonra çevremiz değişmelidir, hem de acilen…
Ben bu anlamda doğumevlerinde doğumun mantıklı bir karar olduğunu düşünüyorum. Bugün artık doğumda değişime öncülük eden de yine doğumevleridir. Özellikle Zekai Tahir Burak, güvenli bir ortamda kadının doğum yolculuğuna saygıyı ön plana çekerek örnek çalışmaları başlatıp yayılmasına öncülük etmiştir.
Doğumun nerede olacağı kadar doğumu kimin ya da kimlerin takip edeceği de önemli konulardan biridir. Yani doğum yardımcısının çoğu zaman yapması gereken doğumu takip etmek, gerekmedikçe de hiçbir müdahalede bulunmamaktır. Bugün maalesef gebe ve yakınlarının bilinç düzeyleri, bir gebeyi müdahalesiz takip etmeyi neredeyse imkansız kılıyor…
İyi Bir Doğum ve Sağlıklı Nesiller İçin…
1.Fiziki şartların huzurlu, gerektiği durumlar da tüm tıbbi müdahalelerin yapılabileceği doğumevleri.
2.Doğumevlerinde yeterli tecrübeye sahip ve gerektiği sayıda ebelerin varlığı.
3.Anne adaylarının gebelik öncesi ve doğum anında, sonrasında ebeden yeterli desteği alabilmesi.
4.Doğumevi ve tüm personelinin gebeye zihin-beden bütünlüğü içerisindeki yaklaşımı.
5.Doğum, doğumevlerinde yapılmalı; hastaneye gidip hasta durumunda kalınmamalı.
6.Ancak seçilen doğum evi gerçekten “doğumevi” olmalı. Gebeler, kendilerini ev sahibi gibi hissedebilmeli…