Yaz tatilini bir otelde geçirmek yerine, Türkiye’nin saklı cennetlerini keşfederek geçirmek isteyenler için masmavi deniziyle ünlü koylar ve adaları sizler için derledik…
SİVRİCE KOYU – ASSOS
Assos’tan Babakale’ye giderken Bektaş Köyü’nden sahile ayrılan yol sizi Sivrice Koyu’na götürüyor. Koyun en büyük özelliği, sessiz olması. Genellikle rüzgarsız olduğundan denizi de sakin. Sahili yaklaşık 700 metre ve su, dibini görebileceğiniz kadar berrak. Burada iseniz Kadırga Koyu’nda sabah erkenden yürüyüşe çıkın. Adatepe Zeytinyağı Fabrikası ve Müzesi’ni gezin. Kazdağı’nda doğa yürüyüşlerine katılıp Tahtakuşlar Etnografya Galerisi’ni gezin. Assos’un köy kahvesine takılın, dar sokaklarında dolaşın, balıkçılar kahvesinde bir kahve için… Ve tabii ki Athena Tapınağı’ndan gün batımını ve Midilli Adası’nı izleyip taş mimarisiyle ünlü Yeşilyurt Köyü’nü gezin.
AKKUM KOYU – SELİMİYE/MARMARİS
Selimiye Köyü, hâlâ küçük aile pansiyonlarının mütevazı koşullarda ayakta kalabildiği, ruhuyla ve bozulmamış doğasıyla Ege kasabalarının sakin, huzurlu atmosferini yaşatan ender yerlerden biri. Marmaris’e 45 km uzaklıkta olmasına rağmen daha otellerin istilasına uğramamış. Burada deniz doğal bir göl gibi. Teknelerin girdiği bir giriş noktası var ve açık deniz olmadığından deniz oldukça sıcak; hatta deneyenlere göre “hamam gibi”. Aklınızda olsun, Selimiye’de deniz sezonu nisan sonundan itibaren başlıyor. Turgut Köyü’ndeki Turgut Şelalesi ve Orhaniye’deki Kızkumu da o civarda görülmeye değer yerlerden. Ayrıca düzenlenen cip safariler bölgeyi görmek için en çok tercih edilen aktiviteler arasında.
KALEM ADASI – DİKİLİ/İZMİR
Kalem Adası’nda okyanusa yayılmış ada ülkeler havasında egzotik bir resort ada, Ege ya da Akdeniz kıyılarında rastlanmayan bir görüntü göreceksiniz. Dikili’nin Bademli Koyu’ndaki Kalem Adası, hem İzmir’in Bademli Köyü kıyılarına hem de Midilli Adası’na hâkim. Kalem Adası’na yaklaşık 45 dakika uzaklıktaki Midilli Adası’na Dikili ve Ayvalık’tan tekneler kalkıyor. Suyun sıcaklığı yazın 20–21 derece ve burada deniz aniden derinleşmiyor. Tekneyle çevre koy ve adalara yapılan gezilere katılıp Ilıca’da çamur banyosuna girebilir, ıssız doğal patikalarda yürüyüş yapabilirsiniz. Ayrıca açıkta şnorkel ve malzemesini kendiniz getirirseniz tüplü dalış da mümkün.
ORTUNÇ KOYU – CUNDA ADASI/AYVALIK
Mavi bayraklı Ortunç Koyu, Türkiye Çevre Vakfı’nın (TÜRÇEV) 15 günde bir düzenli olarak yaptığı ölçümlere göre Balıkesir bölgesinin en temiz denizlerinden birine sahip ender yerlerden. Orman içinden geçen 4 km’lik asfalt yol boyunca yürüyebilir ya da daha önce denenmiş patikalardan tepeye çıkıp Cunda manzarasını seyredebilirsiniz. Civar koyları ve adaları tekne turlarıyla gezin. Cunda ve Ayvalık’taki tarihi evleri, kiliseleri görün; bölgeye özgü zeytinyağını, papalinayı ve otları tadın.
KARGI KOYU – DATÇA
Hem Akdeniz hem de Ege’nin en güzel taraflarını almış Datça, sapa olmasıyla ruhunun naifliğini, kolay tüketilmemiş olmasıyla da doğasının bakirliğini korumayı başarabilmiş muhteşem bir yer. Hâlâ çılgın kalabalıktan uzakta koyları ve kumsalları var. Buraya gelenler de burada yaşayanlar da bu özel coğrafyada sade bir yaşamın izlerinden gitmeyi tercih ediyor. Datça’nın hayatınızda hiç duymadığınız otlarını tadın, Knidos antik kentini gezin. Taze bademini tadın, o eski Datça’yı görün…
ÖLÜDENİZ – FETHİYE/MUĞLA
Hayatta mutlaka en az bir kez görmeye ve sularında yüzmeye değer maviliklerden biri de şüphesiz Ölüdeniz. Bembeyaz kumsalı ve ışık kırılmalarıyla, beyazdan maviye renk değiştiren deniziyle Belcekız Koyu’ndaki Ölüdeniz, lagün olması nedeniyle çok özel bir yer. Kumu ve akvaryum maviliğindeki suyu önemli bir özellik olsa da, Ölüdeniz’de yüzmenin en güzel yanı sakin denizini çevreleyen doğası. Ölüdeniz’in adrenalin pompalayan doğa sporları içinde özellikle tandem yamaç paraşütü için cesaretinizi toplayın ve Ölüdeniz’i gökyüzünden seyredin. Babadağ çevresinde trekking yapıp Kayaköy Sanat Kampı’yla tanışın.
