Anusha Zubairy
Moda haftalarının üçüncü durağı Milano moda haftası sonuna gelirken, defilelerde dikkat çekilen detaylar moda haftasını daha da eğlenceli hale getireyi başardı.
JACKİE KENNEDY ESİNTİSİ
1961-1963 yılları arasında ABD First Lady’si Jackie Kennedy, İtalyan moda evi Moschino’nun Sonbahar 2018 koleksiyonuna ilham kaynağı oldu. 80’ler modası ile dolup taşan bir sezonda 60’lı yılların kadını Kennedy’nin imzalı stilini canlı renkler ile podyuma taşımaya başardı. Pembe, sarı, mor ve turuncu renkler koleksiyonu daha şık ve göz alıcı hale getirdi.
PODYUMDA MODEL YERİNE DRONE
“Moda Bağlılığı”nı koleksiyonun konsepti olarak belirleyen Dolce&Gabbana Milano Moda Haftası’ndaki defilesinde teknolojiye yer verdi. Defilenin açılışını droneler ile yapan Dolce&Gabbana modanın hayatımızın her alanında yer edinmesini ve modasız bir yaşam döngüsü düşünemediğini öne sürdü.
MAX MARA DEFİLESİNDE TESETTÜRLÜ MODEL
Daha önce Halima Aden’in podyumunda yürüdüğü Max Mara defilesinde bu kez bir diğer tesettürlü model Amina Aden de Halima’ya eşlik etti. Teması çalışan iş kadınları olan Max Mara 2018 Sonbahar/Kış koleksiyonunda kendi değerleri ile yaşayan ve profesyonel hayatında da aktif olan muhafazakâr kadınlara da yer verdi.
PRADA AÇILIŞI TARİHE GEÇTİ
En son 1997 yılında Prada defilesinin açılışını siyahi model Naomi Campbell yapmıştı. 2018 Milano Moda Haftası’nda Prada 2018-2019 Sonbahar/Kış koleksiyonunu tanıtırken 20 yıldan sonra defile açılışını yine siyahi model Anok Yai gerçekleştirdi. 19 yaşındaki model böylece Prada defilesi açılışı yapan ikinci siyahi model oldu.
GUCCI’DE SIBORG ESİNTİSİ
Feminist filozof Donna Haraway’in 1984 “Geç Yirminci Yüzyılda Bir Bilim Edebiyatı, Bilim, Teknoloji ve Sosyalist-Feminizm” den esinlenerek kendi görsel manifestosunu yaratan Michele, Gucci 2018 Sonbahar/Kış koleksiyonunu hazırladı. Bir ameliyathane olarak tasarlanmış podyumda, modeller kendi başlarının birebir kopyasını ve bebek ejderhaları ellerinde taşıdı. Görünüşte uyumsuz kumaşların, desenlerin ve referansların yaratıcı kaynaşmasında ortaya çıkan, anormal, kusurlu veya tipik olanı meşrulaştırmak ise Michele’in koleksiyonun ilham kaynağı oldu.