Alia Khan dünya çapında İslami moda ve tasarım endüstrisinde paylaşımcı bir gelişim sağlamak için kurulmuş ilk organizasyon olan İslami Moda ve Tasarım Konseyi kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı. Alia’nın etkileyici özgeçmişinde birlikte çalışma ayrıcalığı bulduğu dünyaca ünlü uzmanların yanı sıra, Dubai Alışveriş Festivali, MOCA, Uluslar arası Tekstil Fuarı, Dubai Devleti Helal Semineri, Fransız Esmod Moda Enstitüsü gibi önde gelen forum, konferans ve organizasyonlar da yer alıyor. Elle Dergisi, Vanity Fair ve Financial Times’ın da aralarından bulunduğu birçok yayına konuk olmuş ve 2018 yılı Arap dünyasının en etkili 50 kadını listesine üst sıralardan girmeyi başarmış üretici bir kadın.
IFDC (İslami Moda ve Tasarım Konseyi) dokuz ülkede ofisi olan ve her gün büyüyen bir organizasyon, moda ve tasarım konusunda İslami ekonomiyi ve paydaşlarını temsil eden ilk kuruluş aslında. Muhafazakar moda ve tasarım markalarından resmi organizasyonlara, kuruluş, şirket, moda haftası veya yayın gibi ana akım kurumlarla birlikte yaptığı proje ve çalışmalarla ön olana çıkıyor. Alia Khan Muhafazakar modaya ve muhafazakar kadınların dünya üzerindeki varlığına güvenerek çıktığı bu yolda hayallerinin belki de ötesine ulaşmış başarılı Müslüman bir kadın. Aysha Dergi olarak başarılı Müslüman kadınlara adadığımız bu sayımızda kendisine bir alan yaratmayı başaran bu muhteşem kadına yer verdik.
Bize kendinizi ve IFDC organizasyonunu anlatır mısınız? Nasıl yola çıktınız, size ne ilham oldu?
Büyüdüğüm Kanada ve Amerika’da kendi moda tasarımlarım ve üretimlerim üzerine çalıştım uzun yıllar. Los Angeles’da radyo, yazılı basın ve televizyon içerikleri ürettiğim küçük bir şirketim vardı, en büyük müşterimiz Procter & Gamble kadınlara yönelik içerikler yayınlayan bir şirketti. Aynı zamanda moda organizasyonları düzenliyordum ve IFDC’yi kurarken hem geliştirme, üretim hem de pazarlama konusunda kazandığım deneyim bana çok yardımcı oldu.
Hayatım aslında bir bakıma savrulmalardan oluşuyor; önce California’dan Dubai’nin Mena bölgesine taşındım ve moda üzerine bazı projeler yürüttüm. Daha sonra Ürdün’de İslami çalışmalar yapmak istedim ve bütün işimi oraya taşıdım. Bitirme tezimden sonra Müslüman coğrafyanın şansız ve zor durumdaki bölgelerinde yardım çalışmalarına ilgi duymaya başladım, önceliği yetersiz beslenmeyi ortadan kaldırmak ve eğitim sistemlerini iyileştirmek olan bir organizasyon kurduk. Aynı zamanda köylerdeki öğretmen ve öğrenciler için kişisel gelişim eğitimleri vermeye başladım.
Bu esnada kendi sanatsal ve tasarım yeteneklerimi keşfettim ki bunlar aslında İslami Moda ve Tasarım Konseyi’ni kurma yolunda köşe taşlarını oluşturdu. Müslüman coğrafyanın gerçeklerine dair bilinç ve farkındalık, kişisel yetenekler ve modaya olan ilgi. Şimdi IFDC ekibimle birlikte Bradford Üniversitesi’nde ve birçok moda enstitüsünde kişisel gelişim kursları veriyorum.
Sizce muhafazakar moda gelip geçici bir heves mi yoksa artık ekonomik olarak kalıcı kabul edilen fenomen mi?
Yakın zamana kadar “muhafazakar moda” sadece Müslüman kadınlarla ilişkili olarak algılanan bir kavramdı ve bildiğimiz anlamıyla moda dünyasından fersahlarca uzağa konumlandırıldı. Şimdilerde ana akım büyük ve önde gelen moda markaları Müslümanların yeterince kullanamadığı bu marketi ele geçirme telaşında aslında, muhafazakar giyimi bir fikir olarak ele alarak onu modaya dönüştürmeyi başarıyorlar. Burada kim ne derse desin sürekli büyüyen bir talep var, üstelik Müslüman kadınlar olarak genellediğimiz grup demografik olarak çeşitlilik gösteriyor; bambaşka ülkelerde büyüyen farklı eğitim seviyelerine ve dünya görüşlerine sahip kadınlar var. Bu kadınların sayesinde markalar ve tasarımcılar da gelişiyor ve çeşitleniyor muhafazakar endüstride. Tam olarak bu sebepten kurulan IFDC küresel muhafazakar moda ve yaşam endüstrisi için ortak bir platform kurmak ve birbirlerini destekleyebilen bir sektör üretebilmek için var.
IFDC’nin kuruluşu (rastlantısal olarak) 2013 yılında Dubai Şeyhi Muhammed b. Raşid’in Dubai’yi global olarak İslami Ekonomi’nin merkezi haline getirme çabalarıyla aynı zamana denk geldi. Bizim Dubai yönetiminin desteğini ve teşvikini alabilmemizin temel sebebi budur, hükümetin ekonominin altı sacayağından birisi olarak moda ve sanatı görmesi ekonominin gelişmesinin de temel faktörüydü. Moda haftaları, moda ve iş zirveleri, forumlar ve medya grupları gibi konularda aynı hükümet ofisleriyle çalışıyorum ve bugün 322 milyar doları aşan bir pazarda yeni fırsatlar oluşturmaya çalışıyoruz. Global olarak 322 milyarı aşan bir ekonominin kalıcı olduğunu ve her geçen gün yeni fırsatlar yarattığını söylemek sanırım yanlış olmaz. Muhafazakar moda bir yaşam stilidir, trend değildir.
Muhafazakar moda ve tasarım alanında sizce ne gibi boşluklar var ve sizce bu boşluklar nasıl doldurulabilir?
Bence en önemli sorun endüstrinin bölünmüş durumda olması. Örneğin moda haftaları hakkında çalışmaya başladığımızda muhafazakar moda tasarımcılarının birlikte çalışmaya ne kadar ihtiyacı olduğunu fark ettik. Bizim kurduğumuz platform herkesin bir ağ oluşturmasını, pazarlama ve reklam gibi sektörel ihtiyaçlara birleşerek de yanıt verebileceklerini gösterdi. Evde olma hissi herkesin ihtiyaç duyduğu bir şeydi, bir bağ oluştu tasarımcılar arasında. Biz de bu türden girişimleri artırmak amacındayız, tasarımcıların karşılaştığı sorunlara cevapların da birlikte üretilebileceğini düşünüyoruz. Elbette fonlama ve marketteki yüksek moda üreticisi olan oyuncularla finansal olarak rekabet etme gibi sorunlar –hala- var ama bu sorunların konuşulması ve birlikte çözüm aranması bence önemli bir gelişme.
IFDC’nin geleceğinde neler var, gelecek beş yılda sizleri neler bekliyor?
Önce gelecek beş ayı düşünmem gerek! Moda haftaları konusunda gelişmeler var, yeni partnerlerle anlaşmalar yapmaya çalışıyoruz. Pret-A-Cover departmanlarımızla şu anda aslında oldukça meşgulüz, eğer her şey yolunda giderse sektördeki yetenekli bütün tasarımcılar hak ettikleri başarıyı elde etsinler istiyorum inşallah.
DÜNYA BARIŞI KADININ ELİNDEN GEÇİYOR
IFDC eğitim programlarıyla temel haklardan mahkum çocuklara eğitim desteği veriyor. Bireyler ya da şirketler bu amaca nasıl destek verebilir?
Amacımız gelişmemiş ya da az gelişmiş bölgelerdeki çocuklara ücretsiz eğitim ve iyileştirilmiş eğitim programları ulaştırmak, programlar öğrencilerin sağlıklı beslenmelerini de kapsıyor. Ana odağımız çok yönlü bir müfredatı çeşitli bölgelerde kalıcı hale getirmek, Matematik, İngilizce, Kritik Düşünme, Sanat ve Bilim alanlarını eğitime mutlaka dahil etmek istiyoruz. Bunun için de üst düzey eğitimcilerle çalışıyoruz. Elbette bu bölgelerdeki öğretmenlerin de hem sahada hem de online eğitimlere ihtiyaçları var, materyallere ulaşmaları bile zor olabiliyor. Okulun öğle yemeği ve atıştırma planları çerçevesinde yiyecek paketleri de okula ulaştırılıyor. Bu tür çalışmaların öğrencilerin okula devam oranını neredeyse %100 oranında artırdığı kanıtlanmıştır. Web sitemizden nasıl destek olabileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Modern dünyanın kadınlarına mesajınız nedir?
Bence İslam’ın biz kadınların topluma değer katması için çok yönlü ve çok katmanlı bir mesajı var. Kadınların çok güçlü bir rolü var ve bu rol ortak hayatımızın keyfini çıkarabilmek için kritik bir roldür. Bizler kadınların birbirlerini desteklemelerine ve bir alan yaratmalarına inanıyoruz, modern Müslüman kadın kendi kimliğine varlığıyla sahip çıkıyor zaten, dünyanın barışının, uyumunun ve harmonisinin kadının elinden geçtiğini düşünüyorum.
Emine Merve Şerbetçi