Yaz sonu depresyonlarının etkisini en aza indirmek hiç şüphesiz ki elimizde. Sabahları işyerlerinizde yaptığınız karbonhidrat dolu atıştırmalar yerine saatlerinizi yarım saat erkene kurarak evlerinizde sevdiklerinizle yapacağınız keyifli bir kahvaltı güne enerjik başlamanızı sağlayacaktır.
Devamında taze sıkılmış meyve suları bir yandan sizi gün boyu zinde tutmaya yardımcı olacak bir yandan içerdiği vitaminlerle metabolizmanızı hareketlendirecektir.
Akşamlarınızı ya da hafta sonlarınızı da yatarak geçirme isteğinizden vazgeçerek hareket etmeye yönlendiğiniz anda modunuzun nasıl değiştiğine siz bile inanamayacaksınız.
Havuz ya da denize girerek yapacağınız her hareket gündelik hayatta pek de kullanmadığınız birçok kasın çalışmaya başlamasını sağlayacak ve sizi yenileyecektir. Eğer böyle bir imkanınız yoksa hafif tempolu yürüyüşlerin bile sizi hem bedensel hem de ruhsal olarak rahatlatacağından hiç şüpheniz olmasın.
Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli kendi makalesinde mutluluğun sırları ve anahtarları aşağıdaki şekilde sıralamış;
Mutlu bir zihne ve beyne sahip olmak için neler yapmalıyız?
– Asla bir eleştiri, öneri ya da teklif karşısında yetersizlik duygusuna kapılmayınız.
– Asla kusursuz bir insan olmaya çalışmayınız.
– Başkalarına hoş görünmek için şirinlik ve fedakârlık yapmayınız yapmak zorunda olduğunuzu düşünmeyiniz.
– Duygusal anlam taşıyan hiçbir şeyin başarı veya başarısızlık şeklinde performansını ölçmeye çalışmayın. ( Evlilik, seks.)
– 24 saati 3’e bölün. 8 saat uyuyun, 8 saat çalışın ve kalan 8 saatte lütfen sizi mutlu edecek bir şeyi yapın. Hobiler edinin, spor yapın, sanatsal faaliyetleri izleyin, sergileri gezin.
– Size yapılan eleştirileri reddedilmişlik olarak algılamayın.
– Mükemmeli değil elinizden geleni yapın.
– Dünyada hiçbir zaman yalnız olduğunuzu ve yalnız kaldığınızı düşünmeyin, önünüzdeki taşlara taşlar eklemeyin, başkalarının önündeki taşları da kaldırın.
– Kimse için önyargı taşımayın ve herkese karşı içinizden geldiği gibi davranın.
– Başkalarınca beğenilmek ve takdir edilmek beklentisi taşımayın, hiç kimsenin sevgisine muhtaç olmayacak kadar kendinizi sevin.
– Sizin doğrularınızın başkalarının doğruları olmayabileceğini bilin.
– Çevrenizdeki insanların hareket ve davranışlarını denetlemeyin, hiç kimsenin beyninden geçenleri okumaya ve yorumlamaya kalkışmayın, kimsenin de dillendirmediğiniz müddetçe sizin beyninizi okumasını beklemeyin.
– Çok okuyun. Okumayı ertelemeyin, okumaya yaşınız ilerlese bile devam edin. Çünkü okumak zihinsel faaliyetleri çalıştırır.
– Çok gergin ve kaygılı olduğunuz zaman şu nefes egzersizini yapın;
İyi bir nefes almak iyi bir nefes vermekle başlar. Ağır derin ve sessiz olun. Nefes egzersizine başlamadan önce, sağ elinizi göbeğinizin hemen altına koyun, sol elinizi göğsünüzün üzerine koyun ve gözlerinizi kapatın. Nefes almadan önce ciğerinizi iyice boşaltın. Yeni bir nefes almak için birkaç saniye bekleyin. Ard arda iki derin nefes aldıktan sonra kesinlikle 4-5 kez de normal nefes alın. Tüm bu işlemleri günde 40 kez yapın ve bunu alışkanlık haline getirin.
– Akraba, aile ve kök bağlarınızı koparmayın. En azından özel günlerde mutlaka onlarla olun.
– Sizi aşan konularda mutlaka danışmanlık alın. Her şeyi siz bilemezsiniz ve siz çözemezsiniz. Danışmanlık almak bir eksiklik değildir.