Bu ay sizlere yeni yılda, yeni yazmış olduğum “Doğumun Ruhu” kitabımdan biraz değiştirerek “Nefes Egzersizleri “ ile ilgili bölümden alıntı yaptım. Temennim sağlığınızı artırmak ve zihninizin gevezeliklerinden kurtulmak için yeni yılda doğru nefes almanıza katkı sağlayacak nefes egzersizlerini kendinize hediye etmenizdir…
Nefes yaşamın ilk hareketi ve evrenin bize bollukla sunduğu yaşam enerjisini ve oksijeni solumaktır, yemek yemeden uzun bir süre, susuz belli bir süre yaşayabiliyoruz ancak nefes alamadığımızda çok kısa bir süre sonra hayatımız sonlanır.
Dünyaya doğduğumuz zaman orijinal, yani doğru nefes almamıza karşın, yaşam döngüsü içinde iki büyük akciğer parçamız olmasına rağmen nefes kapasitemiz giderek şaşırtıcı ölçüde küçülmekte ve erişkinlik dönemimizde maalesef akciğerlerimizin yalnızca üst bölümleri aktif şekilde solunum yapmaktadır.
Fiziksel bedenimiz ve oksijen ile enerjiyi en çok kullanan beynimiz, kısır nefeslerimiz ile yeterli beslenemediğinde, hayatın getirdiği beklentiler, hırslar, endişe ve korkularımız da o ölçüde artmakta böylece enerjimizi tüketip ciddi sağlık sorunlarına maruz kalmaktayız. Yapılan çalışmalar tüm organlarımızın zarları arasında hareket eden bu yaşam enerjimizi ve zaten yaşadığımız evrenin bize hediyesi olan bir enerji denizinde yüzüyor olmamıza rağmen kullanmayı bilemediğimiz için organlarımız çabucak bozulup sönmüş balonlara dönüşmektedir.
Organlarımızı çevreleyen zarlar arasındaki enerjiyi kısır nefesimizle tüketmemiz
sonucu yaşlılık dediğimiz organ yetmezliği, beyin fonksiyonlarında azalma, tansiyon, eklemlerde kireçlenme gibi problemler kaçınılmaz olmaktadır. Oysa yaşlanmakla, yaş almak farklı durumlar, eğer basit ama tüm yaşam kalitemizi arttırmak ve doğanın hayvan beyninden farklı, çok işlevli, düşünme kapasite sahip, yalnızca insanoğluna bağışladığı beynimizin her alnını etkin hale getirip bilinç ve farkında olma halimizi mükemmelleştirmek üzere uygulayacağımız nefes egzersizlerini düzenli çalışmalıyız.
DOĞRU NEFES İLE FARKINDALIĞINI ARTIRIN
Bu çalışma tüm insanlar için önemli; ama hamilelik zamanında daha da önem kazanıyor çünkü bedeninizde bir can var ederken onun için de nefes sayınız artıyor, kalp atışlarınız hızlanıyor. Sadece anne adayının değil, baba adaylarının da nefes konusunda bilinç kazanması ve nefes egzersizlerini birlikte yapmaları, hem kendileri için fayda sağlayacak, hem de doğumda anne adayının nefeslerini doğru kullanmasına yardımcı olacaktır.
Ayrıca birlikte uyurken nefes ritmimiz yanımızda ki kişinin ritmine dönüşebilir, her ikinizin de bu çalışmayı yapması doğacak bebeğinizin de sizin bedeninizde kendi nefeslerini doğru şekilde düzenlemesini kolaylaştırır. Böylece beden ve zihnimiz doğruyu tekrar hatırlayacak, içselleştirecek, diyafram açılıp güçlendikçe de akciğerlerimizin kullanmadığımız alanlarındaki hava kesecikleri harekete geçerek açılacak ve solunum kapasitemiz artmaya başlayacaktır. Böylece orijinal nefeslerimizi tekrar geri alabiliriz. Son derece basit iki çalışma var; hayat zaten basit, onu karmaşık hale getiren bizleriz. Nefes alışverişiniz iyileştiğinde sağlığınız artacak, omurganız güçlenecek, algılarınız değişecek, kalbiniz ışık ve sevgi ile büyüyecek ve hayatınızın bereketi çoğalacaktır.
Hamilelik sırasında en çok nefes alma ile ilgili sıkıntı yaşanır. Hamilelik hormonları, kanın sulanarak volümünü arttırması akciğerleri zorladığı gibi, bir de bebekle birlikte büyüyen rahmin 32. haftaya kadar diyaframın altına dayanıp solunum için kullandığımız; yanı sıra karın boşluğunu, göğüs boşluğundan ayıran yumuşak yukarı doğru kubbemsi şekli olan diyafram kasının mobilizasyonunu engeller. Düşünün bebek sizin kanınızdaki oksijeni kullanıyor, solunumla ilgili yetersizlik duygusu, hamilelik sürecini mutsuz, endişeli, korkarak ve zihninin illüzyonları ile boğuşarak kabusa dönüştürür. Bir an önce bitmesini istediğiniz bir kabus… Bebeğinizin yaşadığı bedeninizden aldığı bilgiler, olumsuz zihin kayıtlarına sebep olacaktır. İşte hem hamileliğinizi sağlıkla, sevgi, neşe ve mutlulukla geçirmek, bebeğinizle bağ kurmak, kendi içinize, kalbinizdeki ışığa ve evrensel bütünlüğe erişebilmek, her gün kendinizi daha iyi ve güçlü hissetmenizi sağlayarak, doğum yolculuğunda kendinize ve bebeğinize yol açabilmek için ilk 3 ayın sonunda nefes egzersizinin ilk çalışmasını yapmaya başlamalısınız.
Nefes çalışmasının ilki diyafram ve akciğerlerin alt bölümlerindeki hava odacıklarını açmak üzere yapacağınız “diyafram nefesleri”dir. İlk uygulama sırasında birkaç gün anlayabilmek ve rahat yapabilmeniz için sırt üstü, başınızı 45 derecelik açıda, dizleriniz çekili olacak şekilde ( böylelikle karın kaslarınızı rahat kullanacaksınız) uzanın ve nefeslerinizi kontrol edebilmeniz için elinizin birini tam göbek deliğine gelecek şekilde karnınızın üzerine, diğer elinizi de göğüs kafesinizi baskılayacak şekilde göğsünüze yerleştir. Gözlerinizi kapatın ve yavaşça burnunuzdan; sanki akciğerleriniz karın boşluğunuzda yer alıyor gibi düşünerek, nefesi göğsünüzden geçirip karnınıza indirin.
Karın duvarınızın yükseldiğini hissedeceksiniz, çok miktarda nefes almaya zorlamadan, aldığınız nefesi burnunuzdan aynı şekilde yavaşça sonuna kadar boşaltın, şimdi ikinci nefesi almak daha rahat olacaktır.
Bu çalışmada dikkat etmeniz gereken, aldığınız nefesin karın boşluğunuzda hareket etmesidir, göğüs de hareket olmamalı ve her verdiğiniz nefesin ardından daha rahat, karnınıza dolan uzun nefesler almaya başlayacaksınız. Tıpkı bir salıncak gibi her verişin arkasından daha uzun, daha uzun nefesler alabileceksiniz.
İlk çalışmayı oturarak yapmayın çünkü nefes alışık olduğu şekilde önce göğüs
kafesini doldurur, bu çalışmada ki farkı anlayabilmen için mutlaka ilk birkaç gün anlattığım şekilde uzanarak yapmanız gerekir. İlk çalışma günü bu nefesi denerken sanki nefes yetmiyor gibi hissedebilirsiniz, sıcaklık hissi ve kalp atışlarında hızlanma olur, bunlar normal ve belki 3 kez bu nefesi deneyebilirsiniz, sonra normal ritminize dönün. Bunu gün içinde birkaç kez tekrarlayıp, egzersizi rahat yapmaya başladığınızda 10 ile 15 nefese çıkabilirsiniz. Her gün, özellikle öğün önceleri yapmayı alışkanlık haline getirmeye çalışın. Öğün öncesi yaptığınızda karın kaslarınızın hareketi karın içi organları uyaracak, hazımsızlık, mide yanması, gaz şikayetlerinin azaldığını fark edecek ve giderek nefesinizde açılma ve rahatlama olduğunu hissedeceksiniz. Bu çalışmaya devam ettiğinizde karın içinde ki enerji akışı, oksijenlenme düzene girecek, karın boşluğunuz genişleyip, diyaframınız açılarak güçlenecek, bebeğinin gelişimi de mükemmel olacaktır.
Doğru şekilde nefes almak emanetimiz olan bedenimizin, ruhumuzla kesiştiği eksenimiz olduğunun da farkına varmamızı sağlayacaktır. Tüm insanlık ve dünyamız için 2018 yılının iyilikler getirmesini diliyorum.