Çalışan kadınların “Yeter artık. Bizim için de bir şeyler yaz.” mesajlarına dayanamadım ve bilgisayarımın başına geçtim. Bu yazıyı uzun bir aradan sonra yazdığım için bol bol örnek sokak stili fotoğrafları, kombinasyon önerileri ve stil tüyoları ekledim. Hazırsanız başlıyorum.
80’li yıllarda çalışan kadınların artmasıyla beraber “Power Dressing” diye bir tanım da ortaya çıkmıştı. Çalışan kadınların erkek egemenliğindeki iş hayatında kendilerini gösterebilmek için giydikleri vatkalı takımlar, fular yakalı bluzlar Wall Street’te yürüyen her kadının üzerindeydi. Bu takımlar başarılı kadınların üniforması olarak adlandırılıyordu.
Son yıllarda bu ciddi görünüm geri dönerek podyuma yansıdı ve koleksiyonlardaki takım elbise yoğunluğunda artış gözlendi. O nedenle mağazalardaki, çalışma hayatına uyarlanabilecek parçalar da çoğalmış oldu.
Bu parçaları kullanmadan önce dikkat etmeniz gereken birkaç nokta var. Eğer büyük ve kurumsal bir şirkette çalışıyorsanız şirket size “Dress Code” dokümanı vermiş olabilir. Böyle bir şirkette sınırlar bellidir ve giyim kodunun dışına çıkılmaz. Özellikle bankacılık, finans ve sigortacılık şirketlerinde nötr renkteki etek-ceket ya da etek-pantolon takımlar giymekten başka seçenek yoktur.
Aksine eğer kreatif bir mesleğiniz ve genç bir ekipten oluşan ofis arkadaşlarınız varsa takım elbiseler sizin bu mesleğe uygun kişi olmadığınızı düşündürebilir. Yani bir reklam ajansında, grafik stüdyosunda vs çalışıyorsanız o ortama uygun seçimler yapmalısınız.
Eğer bu ikisinin arasında olan bir mesleğiniz varsa –ofiste çalışmanız şart değil akademisyen, doktor vs de olabilirsiniz- tek yapmanız gereken ayakları yere sağlam basan, istediğini elde eden, başarılı bir çalışan kadın imajı oluşturmak. Bu stilin anahtar parçası ise maskülen ceketler.
Bundan 10 sene önce vitrinlerde vücuda oturan kısa ceketlerden ve dar pantolonlardan başka bir seçenek yoktu. Ama şu an bol ve uzun blazerlar, kruvaze ceketler her yerde. O nedenle gardırobunuzdaki bu ceketlerin sayısını arttırmak size güçlü bir imaj oluşturmanız konusunda yardım edecektir.
Trençkot, Takım, Gömlek, Çanta: MANGO
Ayakkabı: ZARA
Ton sür ton yapmak, hem zaman ve enerji tasarrufu sağlar hem de göz yormadan uyum içinde görünürsünüz. İş hayatında kullanılmaya en uygun renk uygulama yöntemlerinden olan ton sür ton’u, ceketin üzerine giyilen trençkot ile katman sayısını arttırmak suretiyle kuvvetlendirebilirsiniz.
Takım, Çanta, Ayakabı: ZARA
Triko: H&M
Toprak tonlarının dinlendirici etkisi iş hayatının stresini bastırmak için birebirdir. Eğer bluz veya gömlek giymek zorunlu değil ise ceketlerinizin ya da trençkotlarınızın içine salaş olmayan triko kazaklar giyebilirsiniz. Timsah ya da yılan derisi görünümüne sahip aksesuarların sağladığı zengin duruştan da faydalanmanız mümkün. Zarif gold aksesuarlarla da bu zengin duruşun altını çizebilirsiniz.
Ceketleri ya da net kesimli trençkotları çalışma hayatında pantolonlarla takım olarak giymek zorunda değilseniz uyumlu renklerle de eşleştirebilirsiniz. Kullanışlı bir ofis gardırobu için bir ceketin/gömleğin birden fazla pantolonla, bir pantolonun birden fazla ceketle giyilebilir olması önemlidir. Parçaları birbiri ile rahatça eşleştirerek çok sayıda kombinasyon elde edebilmelisiniz. Haftanın her günü işe gidildiğinden, her gün aynı şeyi giyiyor hissinden uzaklaşmak için gardırobunuzu siyah, beyaz, camel, gri gibi nötr renklerle ve ekose gibi temel desenlerle oluşturmaya başlayabilirsiniz.
Maskülen temelli bu ceketlere bir parça feminenlik eklemek için bel vurgusu yapan kemerlerden ya da kuşaklı ceketlerden faydalanmak da işe yarayan yöntemlerden biridir.
Tümü: ZARA
Beyaz gömlekler ise her iş gardırobunda farklı formlarda birkaç tane olması gereken gömleklerin başını çeker. Birden fazla ceketin veya trençkotun içine giyerek beyaz yakanın verdiği formal görünümden istifade edebilirsiniz.
Palazzo pantolonlar salaş, penye kumaşlardan olmaması ya da büyük kargo cepler içermemesi şartı ile kullanılabilir. Özellikle ütü çizgili olanları resmi bir formda görünmeye müsaittir. Bu tarz pantolonları tercih ederken bacak boyunun kısa görünmemesi adına yüksek belli olanları tercih etmekte, ayakkabı olarak da sivri burunlu topuklu ayakkabılar giymekte fayda vardır. Ayakkabı seçimini nasıl olsa görünmüyor diyerek mantar tabanlı ya da hasır tabanlı topuklu ayakkabılardan seçme hatasına düşmemek gerekir. Ofis stilinden çok, tatil stiline uyumlu olan bu ayakkabılar ortamda abes duracaktır.
Topuklu ayakkabıların topuğunun çok yüksek olması hem abartılı görünür hem de boyunuzu uzun göstermeye çalışıyorsunuz gibi bir mesaj yansıtabilir. O nedenle seçiminizi platformsuz olanlardan yana yapabilirsiniz. Boyunuz çok uzunsa ya da tüm gün topuklu giyemeyeceğiniz bir işiniz varsa salaş görünmeden rahat olmak için makosen de giyebilirsiniz. Daha feminen bir seçenek içinse babetler her zaman olduğu gibi raflarda hazır. Benim tercihim yine yuvarlak burunlu olanlar yerine daha modern forma sahip olan sivri burunlu babetlerden yana.
Şal, Çanta: ZARA
Pantolon, Ceket, Triko, Ayakkabı, Pantolon: MANGO
Etek severler de ofis hayatlarına eteklerini uyarlayabilirler. Yerlere kadar uzanan eteklerden ve kabarık modellerden uzak durulduğu sürece sıkıntı olmayacaktır. Özellikle hafif çan etekler ve kalem etekler ofis ortamına rahatça uyum sağlayabilirler.
Etek, ceket, Çanta, Tişört: MANGO
Ayakkabı: ZARA
Eğer spor ayakkabı, jean gibi parçalar giyebileceğiniz bir çalışma ortamınız varsa yine de ofis ortamının gerektirdiği kurallar mevcut diyorsanız burada doz aşımını sizin ayarlamanız gerekecektir. Spor ayakkabı giydiğiniz günler klasik takımlar tercih ederken, koyu renk jean giydiğiniz günler hafif topuklu ayakkabılar veya taş işlemeli sivri burunlu babetler giyebilirsiniz. Tişört giydiğiniz gün ütü çizgili pantolon ve makosen tercih ederseniz tişörtün salaşlığını dengelemiş olursunuz. Bu tarz kombinasyonlar genelde “Serbest Cuma” diye adlandırılan Cuma günlerinde tercih edilir. Amaç, hem çalışma motivasyonunu arttırmak hem de Cuma akşamı dışarıya çıkacakları tekrar eve gidip takım elbiselerini çıkarma zahmetinden kurtarmaktır.
Bluz, Ayakkabı, Gözlük: MANGO
Çanta, Pantolon: ZARA
Özellikle yazın renkli ve desenli giyinmekten hoşlananlar için de uyulması önemli olan birkaç nokta vardır. İlki neon renklerden uzak durmak. Tok ya da pastel renkler kullanılabilir. Göz yoran karışık desenler yerine çizgili, ekose gibi klasik desenler ya da yumuşak geçişli desenler tercih edilebilir. Eğer şalınızı ya da eşarbınızı desenli seçerseniz insanların konuşurken yüzünüze odaklanması zorlaşır. O nedenle yorgun ve uykusuz bir günde değilseniz genelde düz renkli örtüler kullanabilirsiniz ki örtünüz sizden rol çalmasın. Başörtü rengini de çoğunlukla bambaşka bir renk seçmek yerine üst bedeniniz ile benzer aileden olan renk tonlarında seçebilirsiniz. Böylece baş ve gövde ayrı durmaz. Görüntü kesintisiz devam eder. Örneğin camel gömlek üzerine haki, zümrüt yeşili trençkot üzerine retro mavi, acı kahve bluz üzerine sütlü kahve tonlarında şal veya eşarp kullanabilirsiniz.
Ve yazının sonuna geldik. Şimdilik benden bu kadar..
Niyetim yazıyı çok uzatmamaktı ama bir şey atlamak istemedim. Ve bir baktım yine 1000 kelimeye dayanmışım. Başladığım zaman susamıyorum sanırım. Umarım özlemişsinizdir çünkü ben özlemişim. Ne zaman olduğunu bilmediğim bir sonraki yazıda görüşmek üzere…
Sevgiler..
Hazırlayan: @birsevde