“لَنْ يَنَالَ اللّهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَاؤُهَا وَلكِنْ يَنَالُهُ التَّقْوى مِنْكُمْ..”
“Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. Fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır’ (Hac,22/37)
İnsanoğlunun ilk yaratılışından bu yana kurban kesme ibadeti şekil ve amaç yönüyle aralarında farklılıklar bulunsa da hemen hemen bütün dinlerde uygulanır. İlk peygamber Hz. Âdem’in (a.s.) iki oğlunun Allah’a kurban takdim etmesinden başlayan bu kutsal ibadet (el-Mâide 5/27); Kura’n Kerim’de ilâhî dinlerin hepsinde kurban hükmünün konulduğuna işaret ediyor. İslam Aleminin yılda bir kez bayram olarak kutladıkları ve Allah rızası için kestikleri kurban ibadeti Hz. İbrahim (a.s.) ile başlar. Allah-ü Teâlâ ayeti kerimede bu olayı şöyle buyuruyor:
“(İbrahim), ‘Ey Rabbim! Bana iyilerden (bir oğul) ihsan et’, dedi. Biz de kendisine yumuşak huylu bir oğul müjdeledik. Oğlu yanında koşacak çağa gelince; ‘Ey oğlum!, Ben seni rüyamda boğazladığımı görüyorum, bir düşün, ne dersin?’ dedi. (İsmail), ‘Babacığım! Sana ne emrolunuyorsa onu yap. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın’ dedi. Nihayet her ikisi de (Allah’ın emrine) teslim olup. İbrahim de onu yüz üstü yere yatırınca, ona şöyle seslendik: “Ey İbrahim, rüyana gerçekten sadakat gösterdin, şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız” “Şüphesiz bu apaçık imtihandır.” (İsmail’e karşılık) büyük bir kurbanlık fidye verdik. Kendisinden sonra gelenler arasında ona güzel bir nam bıraktık. Selam olsun İbrahim’e, ‘İşte biz iyi insanları böyle ödüllendiririz. Çünkü o mümin kullarımızdandır” (Saffat, 37/100-111).
Sosyal adaleti temel alan bu kutsal ibadetin amacı toplumda paylaşmayı, yardımlaşmayı ve İslam kardeşliğini sağlamaktır. Kurban İbrahim’in fedakârlığı, İsmail’in sabrı ve teslimiyeti, Allah’a yakın olmak için insanlık ile başlayan bir ilahi nimettir. İhlâs’ın eşiğinden geçen her ibadet gibi Kurban da ihlâs ve cömertlik ister. Çünkü tüm aczimiz ve kusurumuz ile yaptığımız ibadetlerin Allah katında ihlâs olmadan bir anlamı yok, riya ve gösteriş ile yapılan bir ibadet belki beraberinde Allah’tan da bizi uzaklaştırır. Dolayısıyla Allah’ın buyurduğu gibi bizi ona yaklaştıran ibadeti –Kurban- ihlâs ile yapmamak nankörlüktür. Bu güzel ibadetin verdiği mutluluk ve hazzı kutladığımız bayramlar da bambaşka bir lütuftur. Bu lütfün boyutu manevi olduğu kadar sosyal hayatımızı da derinden etkiliyor. Ailelerin hep beraber olduğu, küskünlüklerin son bulduğu ve bayramımızı çifte bayram yapan çocukların sevinci, şükrü dilimizden düşürmüyor.
Allah tüm ibadetlerimizi kendi katında makbul görsün ve bize nice Sabırla ve Teslimiyetle fikir, Şükür ve zikir dolu bayramlar nasip etsin.
KURBAN ETİ NASIL PİŞİRİLMELİ?
Kurban eti tazedir, doğru pişirilmezse hazmı zordur. Eğer kesildiği gün tüketecekseniz eti, pişirirken içerisinde mutlaka biraz biberiye, zencefil, sivri biber gibi hafif acı ve hazmettirici baharatlar ekleyin. Kekik, kimyon ve kırmızıbiber de ekleyebilirsiniz. Özellikler kimyon taze etin gaz yapıcı etkisini dengeleyerek daha rahat sindirmenize yardımcı olur. Etin yanında sebze ve nar ekşili salata öneriyorum. karbonhidratlar kilo aldırıyor. Ayrıca havaya kapılıp bütün gün kurban eti tüketmeyin, özellikle akşam yemeği yerine taze et tüketiminizi öğleye kaydırmanızda fayda var.
Hayırlı Bayramlar
Anusha Zubairy