Aysha Dergi Özel Röportajıdır!
“Yaşasın Zayıflıyorum” kitabının yazarı, adıyla özdeşleşen mutlu diyet atölyelerinin yaratıcısı Beslenme ve Diyet Uzmanı Berrin Yiğit; “Sağlıklı beslenmek ruh, beden ve zihnin doyurulmasıdır. Bunun için hepimizin ihtiyaçları farklıdır. Bu ihtiyaçlar bir uzman tarafından listelenebilir ama en önemli teması da kişiyi mutlu edip, diyeti sürdürülebilir kılmasıdır” fikrini tüm kalbiyle savunuyor.
Sevgili Berrin ile sağlıklı beslenmeden, doğru ve yasaksız diyetten, kilo almak ve kilo vermek isteyenlerin dertlerinden, suyun öneminden ve “Yeni bir sen” olabilmen için değiştirmen gereken beslenme düzeninden bahsettik. Berrin Yiğit Beslenme ve Diyet Merkezi’nin mutfağında limitsiz tüketebileceğiniz ayvalı&pancarlı dip ve glütensiz mısır ekmekçikleri yaptık.
Berrinciğim, hikayenle başlayalım istiyorum. Diyetisyen olmaya nasıl karar verdin?
En sevdiğim soruyla başlıyoruz çünkü mesleğimle örtüşen bir hikayem var. Kilolu bir çocuk olarak 12 yaşında diyetisyenle tanışıp başarılı bir zayıflama süreci deneyimledim. Bu da bana bugün danışanlarımı daha iyi anlama şansı verdi. Aslında oldukça sağlıklı mutfağa sahip bir ailede büyüdüm. Annem her şeyi evde hazırlamaya özen gösterip dışarıda yemek yemeyi sevmez, eve de hazır gıda almazdı. Ama ben çok iştahlı bir çocuktum, bu nedenle de kilolar kaçınılmaz oldu. 12 yaşında annemin vizyonu sayesinde bir diyetisyen desteği almaya karar verdik. Aslında itiraf ediyorum ilk etapta hiç de oralı olmadım. Hatta diyeti yapmamak üzere randevuya katılmama rağmen, zayıflayan bir kişinin son halini görmek bana büyük bir motivasyon oldu. Gerçekten de o an diyetime sadık kalmaya karar vermiştim. Netice olarak 3,5 ay gibi kısa bir sürede hedef kilomuza ulaştık, bu da beni çok mutlu etti. Danışanlarımla benzer yollardan geçip onların zorlandığı noktaları biliyor olmak da mesleğimi daha da çok severek yapmama neden oldu. Mesleğime aşık biri olarak Hacettepe Üniversitesi ‘Beslenme ve Diyetetik’ bölümünden mezun olduktan sonra yüksek öğrenimime Amerika’da devam ettim. UCLA üniversitesinde “İşletme” programını tamamladıktan sonra, Los Angeles’ta, California State University “Alternatif Beslenme” bölümünü bitirdim. Yurtdışındaki eğitimim süresince Cedars Sinai Medical Center’da çalıştım, birçok önemli vakıfın etkinliklerinde yer aldım. Pek çok ülkede şubeleri bulunan önemli bir zayıflama merkezinde diyetisyen olarak çalıştım. Bugün kendi ofisim Berrin Yiğit Beslenme ve Diyet Danışmanlık Merkezi’nde beslenme ve diyet konusunda danışmanlık hizmetleri vermekteyim.
Ülkemizin en sevilen diyetisyenlerindensin. Aslında yasaklı listeler olmadan da diyet yapılabileceğini söylüyorsun. Beslenmede hangi ekolu savunduğunu söyleyebiliriz?
Böyle gördüğün için çok teşekkür ederim Zeynep’ciğim. İşini severek yapan ve sürekli çalışarak, yenilikleri takip ederek kendini geliştiren herkesin takdir görmesini dilerim. Ben bu keyfi çok şükür yaşamaktayım. Söylediğin gibi yasaksız doğru seçimler yapmayı öğrenerek diyetin mutluluk olduğunu savunuyorum. Bunun için de herkesin kendi yasam standardına uygun listeleri benimsemesi ama bunun işin uzmanından öğrenilmesi gerektiğini vurguluyorum. Direkt ‘x’ veya ‘z’ gibi bir ekol takip ettiğimi söyleyemem çünkü bunu etik ve bilimsel bulmuyorum, herkese akımları takip etmemelerini öneriyorum. Tabi ki belli doğruları olabilir, bunları alıp harmanlayabiliriz. Ama körü körüne özellikle popüler diyetlere uymak kısa ve uzun vadede sağlık sorunlarına neden olur.
YENİLENMEK İÇİN DÖNEMSEL DETOKSLAR YAPILMALI
Yeni bir yıl, yeni bir ben diyoruz. Artık farkındayız ki, yenilenmek için gösterdiğimiz uğraşların ilk sıralarında ruhsal ve bedensel sağlığımız için beslenme muhakkak yer almalı. Yenilenmek için çıktığımız bu yolda nasıl beslenmemiz gerekir?
Yenilenmek için dönemsel detokslar mutlaka yapılmalıdır. Burada doğayı takip etmek, mevsiminde olan gıdaları en doğal hali ile tüketmek bizim en büyük rehberimiz olmalıdır. Çünkü doğa zaten insanoğlunun ihtiyaçlarına yanıt verecek besinleri sunuyor. Bu mevsimde özellikle kış meyveleri olan nar, kivi, turunçgiller; sebzelerden kereviz, balkabağı, havuç, mor lahana, soğan, ıspanak, pazı, kırmızı turp, brokoli, karnabaharı, sarımsak beslenmenizde sıkça yer almalıdır. Bağışıklık sistemini destekleyen kefiri mutlaka ara öğünlerde tüketmenizi, tam tahıl ürünlerinden faydalanmanızı öneriyorum.
Sürdürülebilir, uygulanabilir doğru bir diyeti nasıl tanımlarsın?
Zayıflama diyetleri her dönemde ve sezonda kişinin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik, dengeli ve yeterli besin içerikleri ile hazırlanmalı, asla kişileri halsiz ya da aç bırakmamalı, mutsuz etmemelidir. Bu anlamda, kilo vermek isteyenlerin bir uzmandan yardım almalarını öneririm.
Diyette sıklıkla yapılan hatalar hangileri?
Maalesef ki daha ince olma hevesi, aynada daha fit bedenler görme isteği diyetlere ve diyet ürünlere olan ilgiyi artırdı. Milyonları ilgilendiren bu hassas konu, bu kadar da yoğun rağbet görünce elbette doğru yanlış uygulamalar her zaman olduğu gibi bize göz kırpıyor. Bu da kişilerin sağlıklarını düşünmeden ne pahasına olursa incelme isteğiyle hatalı yollara sapmalarına neden oluyor. Bana göre bu yollardan en tehlikelisi de ‘zayıflatan ilaçlar’ adı altında satılan ürünlere kontrolsüz bir şekilde ilgi gösterilmesi ve açlık diyetleri uygulanmasıdır. Bu hatalara düşmemek, zayıflayacağım derken vücudumuza eziyet etmeden ve sağlığımızı yitirmeden incelmek için acele etmemeli, kendi vücudumuza uygun sağlıklı listeleri uygulamalıyız.
Danışanların arasında kilo vermek isteyen, sana gelmeden önce defalarca farklı diyetler denemesine rağmen kendine hâkim olamadığı için başarısız olanları nasıl motive ediyorsun, nasıl bir beslenme öneriyorsun?
Çoğu zaman danışanlarımın ihtiyaçlarını, hatalarını, kaçırma noktalarını çok iyi gözlemlediğim için motive edeceğim nokta da kişinin ihtiyacına göre değişiyor aslında. Sadece diyet yazıp yollamak değil, o kişinin geçen bir haftalık süreçte neler yaşadığını, nelerde zorlandığını masaya yatırarak birlikte çözüme kavuşturuyoruz. Bunun yanı sıra ne istediklerini sık sık öğrenip, listelerimizi ona göre şekillendiriyoruz. Benim listelerimde yasaklı hiçbir gıda yoktur; doğru pişirme tekniği ile doğru miktarda yemeyi öğretmek temel hedeftir. Örneğin bazı haftalar hiç diyet yapmak istemeyen birisini koruma olarak geçirdiğim zamanlar da olabiliyor. Bu tamamen kişinin o haftaki ruh haline göre değişen bir durumdur.
Hep kilo vermek isteyenlerden bahsediyoruz, bir de kilo almak isteyenler ve genellikle hüsrana uğrayanlar var. Kilo alamayanlar için genel olarak ne tavsiye ediyorsun?
Haklısın, bu bana da Instagram üzerinden sıkça gelen bir soru. Maalesef kilo almak çok kolaymış gibi bir algı hatası var ama kilo vermekten daha da zor olabiliyor. Burada kişinin yaptığı hatalar tespit edilip, kan testine bakılıp herhangi bir fizyolojik sorun olup olmadığından emin olarak kişiye özel listeler hazırlanması gerekiyor. Buradan çok matbu bir öneride bulunmak kolay değil aslında ama bu kişilerin özellikle yemek yeme ile ilgili sorunları olduğu için, temel amacımız yedikleri tabakları daha besleyici hale getirmek olmalıdır. Örneğin pilav yiyecekse sade bir pilav yemesindense havuçlu, bezelyeli bir pilav hazırlamak; sebze yemeklerini bulgurlu ve kıymalı tercih etmek; sütlü tatlıları üzerine bol fındık ile tercih etmek gibi. Amaç aynı hacimde yemeği besinsel olarak daha zengin bir hale getirmektir. Asla fast food gibi abur cuburlarla sağlıksız bir şekilde kilo almamaları gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum.’
Gün içinde nasıl besleniyorsun? Kaç öğünde, neler tüketiyorsun?
Tabi ki günüm günüme uymuyor. Ama senelerdir aynı olan belli rutinlerim var. Sabah uyanır uyanmaz limon su ile güne başlarım “Günaydıran Salatam” ve 1 dilim ekmek ile kahvaltımı yaparım.
Saat 10:00-11:00 arası bir fincan Türk kahvesi içerim. Öğlen genelde sebze yemeği ve yoğurt tercih ederim. İkindi ara öğünümde kendi hazırladığım şeker ilavesiz kurabiyeleri, 1 fincan Latte ile yerim. Akşam yemeklerinde haftanın 1-2 günü serbest olup geri kalan günlerde de et/balık/baklagil tüketmeyi tercih ederim. Bu bana en iyi gelen düzendir. Tatillerde kendimi serbest bırakır dönüşlerde de telafi edici diyetler tabi ki yaparım.
Suyun önemini sık sık anlatıyorsun. Su içmekte zorlananlar için tavsiyelerin var mı?
En çok önemini vurguladığım şey; su. Bu konuya değindiğimiz çok iyi oldu, teşekkür ederim Zeynep’ciğim. Önerim öncelikle su içmeye odaklanın, en iyisini yapmaya değil. Nasıl seviyorsanız; sıcak, soğuk, ılık, yemek öncesi/sonrası, pipetle/şişeden olması hiç fark etmez. Önemli olan su içmeyi alışkanlık haline getirmeye odaklanın. Sonrasında da meyve dilimleri, yeşillikler ekleyerek farklılıklar katabilirsiniz.
DİYETİSYEN BERRİN YİĞİT’TEN YENİ YILA ÖZEL 7 ÖNERİ
- Düzenli olarak yeterli su için, sularınızı sebze meyvelerle canlandırın. Özellikle taze zencefil, limon, naneden oluşan karışım yağ yakımı için destek olacaktır.
- Beslenmenizde avokado, zeytinyağı, hindistan cevizi yağı gibi sağlıklı yağları kullanın. Yağların depo yağları yakmadaki desteği çoktur.
- Elma sirkesi ve baharatları bol kullanın. Özellikle acı biber, zerdeçal, zencefil, kimyon, kekik, sumak yağ yakımına oldukça destek verir.
- Yakılan yağların atımı için dolaşımın çok önemli olduğunu unutmayın. Bunun için bağırsak hareketlerini aktif tutmalı, lif alımınızı arttırmalısınız. Ayrıca düzenli ve yeterli su içip sık idrara çıkmanız oldukça önemlidir.
- Kısa sürede hızlı fark yaratabilmek için haftada en az 4 kez 1 saat yürüyüş yapın.
- Uyku suresine ve kalitesine önem verin.
- Stresinizi iyi yönetin.
Ayva & Pancar Dip
Malzeme:
3adet ayva
1 adet pancar
750 gr süzme yoğurt
1/2 limonun suyu
1 tatlı kaşığı tuz
2 yemek kaşığı zeytinyağı
Ceviz
Yapılışı: Pancarı soyun ve bütün halde 10 dk. Haşlayın. Haşlanan pancarın yumuşamamasına özen gösterin. Pancar soğuyunca rendeleyin. Yoğurt, limon suyu, tuz ve zeytinyağını çırpın. Ayvalarım kabuklarını soyun ve rendeleyin hemen kullanmayacaksanız mutlaka limonlu suda bekletin. Yoğurt karışımına rendelenmiş ayva ve pancarı ekleyip karıştırın. Cevizle süsleyerek servis edebilirsiniz.
Mısır Unlu Ekmekçikler
Malzeme:
3 yemek kaşığı mısır unu
2 yemek kaşığı yoğurt (Suyuyla)
5-6 yemek kaşığı sıcak içme suyu
1 tatlı kaşığı tereyağı, oda sıcaklığında
1 çay kaşığı tereyağı
1 tatlı kaşığı keten tohumu
Yapılışı: Bir kaba mısır unu ve yoğurdu alıp iyice karıştırın. Tereyağını, keten tohumunu ilave edin. Suyu ekleyin. (Kullandığınız mısır ununun yapısına göre suyu daha az veya daha fazla ilave etmeniz gerekebilir.) Krep tavasını kızdırın, tereyağını ilave edin, yağı kağıt havluyla tavaya yayın. Boza kıvamındaki hamurdan kaşıkla alıp tavaya yuvarlak ve ince olacak şekilde koyun. Orta ateşte önlü arkalı pişirin. Afiyet olsun!