Ramazan ayının pandemide sağlıklı bir şekilde geçirilmesi için uzmanların tavsiyelerine kulak vermek gerekiyor. Sahurda en az iki porsiyon yaş ya da kuru meyve tüketilmesini tavsiye eden uzmanlara göre, yapısında triptofan aminoasidi fazla olan besinler iştahı azaltırken bağışıklık sistemini de koruyor. Mutlaka sahura kalkılması gerektiğini kaydeden uzmanlar, vücuttan su atılmasına neden olan yiyecek ve içeceklerden uzak durulmasını, sahurda ve iftarda çay ve kahve tüketiminin azaltılması gerektiğini söyledi.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü
Triptofan zengini besinler: Muz, avokado ve yulaf
Sahurda en az 1-2 porsiyon yaş ya da kuru meyve tüketilmesini tavsiye eden Özden Örkçü, “Yapılan araştırmalara göre, yapısında triptofan aminoasidi fazla olan besinlerin iştahı azalttığı belirtilirken bağışıklık sisteminizi de korur. Muz, avokado, yulaf ve süt triptofan bakımından zengin gıdalardır. Bezelye, fıstık, fasulye gibi albumin bakımından zengin besinler tüketerek iştahınızı azaltabilirsiniz. Ayrıca meyveler doğal şeker kaynağıdır” dedi.
Krom kan şekerini düzenliyor
Krom mineralinin kan şekeri düzenleyen bir mineral olduğunu belirten Özden Örkçü, “Yulaf, peynir, ısırgan otu, meyan kökü, buğday, süt ve süt ürünleri, yer fıstığı önemli krom kaynaklarıdır. Bal, yıllardır medikal tedavide kullanılır, içerdiği vitamin mineral ve aminoasitlerle doğal ilaç olarak kullanılmaktadır. Sadece bakterilere karşı değil virüs, mantar, parazitlere karşı da antimikrobiyal özellik göstererek bağışıklık sistemini güçlendirir. Yaraların hızlı iyileşmesini sağlar. Ağız yoluyla alınan bal immün sistemi güçlendirir” diye konuştu.
Sahurda tarçınlı süt içebilirsiniz
Sahurda yemek yerine hafif bir kahvaltının sindirimi kolaylaştıracağını kaydeden Özden Örkçü, sahur için tavsiyelerini şöyle sıraladı:
“Sahurda çay içmeyi sevmiyorsanız ya da o saatlerde uykunuzu kaçırdığınızı düşüyorsanız, tarçınlı bir süt ya da mevsim meyvelerinden hazırlanmış 1-2 porsiyon meyve dilimleri size iyi gelecektir.
Sahurda iftardan kalan yemekleri yiyenlerdenseniz bu alışkanlıklarınızdan vazgeçin ve güzel bir kahvaltı sofrasının aslında ne kadar da midenizi rahatlattığını, uykuya dalarken kıvranmadan uyumanızı sağlatacağını görün. Az yağda yapılan bir omlet ya da menemen, sevmiyorsanız haşlanmış 1-2 yumurta, mevsim meyvesi veya ceviz yanında hurma 1-2 dilim ekmek, doymayacağınızı hissederseniz de tost yapabilirsiniz.”
Sahura mutlaka kalkılmalı
Bu nedenle açlık süresini kısaltmak adına mutlaka sahura kalkılması gerektiğini kaydeden Özden Örkçü, “Sahurda yüksek kalorili yiyecekler yerine, kepekli, yulaflı, lif içeriği yüksek midemizden sindirimi kolay olmayan erken mide boşalmaları yaşatmayan kompleks karbonhidratlar tercih etmeliyiz” dedi.
Çay ve kahve tüketimi sınırlandırılmalıdır
“Çay ve kahve gibi içecekler vücuttaki suyun atılmasına neden olduğundan bir sonraki oruç günü kişiyi susatabilmektedir” uyarısında bulunan Özden Örkçü, “Oruç süresince susamamak adına vücuttan su atılmasına neden olan yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalı, sahurda ve iftarda çay ve kahve tüketimi azaltılmalıdır. Tuzlu besinler tüketmek de orucun susuzluk içerisinde geçmesine neden olabilmektedir. Sahurda ve iftarda tuz tüketimini azaltmak daha az susamayı sağlamaktadır” dedi.
İftar ile sahur arasında yeterince su içilmeli
Özden Örkçü, iftardan sahura kadar olan dönemde yeterli sıvı alınmasının da önemini vurgulayarak “Bu süre içinde yeteri kadar sıvı alınmaması, özellikle sahurda diürez arttırıcı yiyecekler alınması (kafein içeren çay ve kahve gibi içecekler, domates, patlıcan, sarımsak vb.) kişiyi dehidrate bırakarak taş oluşum riskini ve renal kolik riskini arttırabilir” uyarısında bulundu.