Sağlıklı bir hayat sürdürebilmek ve kilo verebilmek için yola çıkan Selen Gülbahçe alkali beslenme yöntemini kendi yaşamına uygulamasının ardından 14 kilo vererek sağlığı ve görünüşü açısından istediği görünümü kendi çabalarıyla elde etti. Sağlığına bu kadar olumlu etkileri olan alkali beslenme yöntemi ile başkalarının hayatlarına dokunabilmesi için alkali beslenme üzerine dersler alarak bilgilerini pekiştirmek amacıyla bir eğitim sürecine girdi. 2015 yılından beri Holistik Beslenme Danışmanlığı yaparak beslenme düzenini bir hayat tarzı haline getirebilmeleri için hizmet veren Selen Gülbahçe, sağlıklı beslenme alanında Aysha okurlarının sorularını cevaplıyor.
Sizi tanıyabilir miyiz? Selen Gülbahçe kimdir ve neler yapıyorsunuz?
Tabi ki. İzmir’de doğup büyüdüm, sonra üniversite okumak için İstanbul’a gittim. Koç Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliğini bitirdim, Amerika’da da Drexel Üniversitesi’nden de Bilgisayar & Elektronik Mühendisliği ve pazarlama dersleri aldım. Amerika’da okurken hem derslerin yoğunluğu hem de oradaki fast-food kültürü dolayısıyla çok fazla kilo aldım. Okul bitince İstanbul’da kurumsal hayata atıldım ve kurumsal hayatın yoğun temposu ve stresi ile hızla kilo almaya devam ettim.
Üniversite hayatım boyunca ve özellikle de Amerika’dan döndükten sonra hep kilo vermeye çalışıp, birçok farklı diyet ve beslenme tipi denedim. Başarısız denemelerimin olumsuz etkisi, kurumsal hayatın stresi ile birleşince kilo vermem daha da zorlaştı ve buna ek olarak sindirim sistemi problemleri yaşamaya başladım. Durumun önemini anlayıp hem kendi araştırmalarım hem de gastroentoloğumun yönlendirmesi ile çareyi alkali beslenmede buldum. Kısa süre içerisinde “Alkali Beslenme” üzerine yazılmış okunmadık makale, araştırma yazısı bırakmadım ve bu beslenme modeli ile ilgili öğrendiklerimi kendi yaşamıma uyguladım. Böylece hem sindirim sistemi problemlerimi çözdüm hem de 14 kg vererek görünüş ve sağlık açısından dilediğim fit bedene kavuştum.
Beni böylesine değiştiren ve sağlığıma tekrardan kavuşmamı sağlayan alkali beslenme mucizesini başkalarına da öğreterek herkesin sağlığına, bedensel görünüşüne, özgüvenine ve dolayısıyla hayatına güzel bir dokunuş yapabilmek amacıyla University of Natural Health’den Alkali Beslenme üzerine dersler alarak Certified Holistic Nutrition Practitioner oldum. Bu alandaki bilgilerimi pekiştirmek için eğitim sürecime Stanford School of Medicine’dan Child Nutrition, Ludwig Maximilian University’den Nutrition in Pregnancy ve Irene Diet Academy’den Moleküler Beslenme Diyetisyenliği sertifikaları alarak devam ettim.
2015 yılından beri de kurumsal kariyerimin yanında Holistik Beslenme Danışmanlığı yaparak birlikte çalıştığım danışanlarıma yoğun tempo, stresli yaşam, sosyal hayat ve şehir hayatı koşturmacası içerisinde de alkali beslenerek sağlıklı kalmanın mümkün olduğunu aşılamaya, ve bu beslenme düzenini bir hayat tarzı haline getirerek sürdürülebilir kılmaya çalışıyorum…
Beslenme konusunda çeşitli eğitimler almışsınız ve şu anda Holistik Beslenme Danışmanlığı yapıyorsunuz. Holistik Beslenme nedir?
Holistik Beslenme aslında adı üzerinde bütünsel beslenmedir. Yani tüm beslenmeye, sağlığa, kişiye bir bütün olarak bakar. Holistik beslenmede kişinin tüm sağlığı ve beslenme biçimi ile 360 derece ilgilenilir. Uyku düzeni, stres yönetim mekanizması, beslenmesi, egzersizleri gibi… Kişinin bir sağlık problemi varsa semptomu azaltmaya odaklanmaz da bu sorunun kökenine iner ve sorunun oluşmasını engellemeye odaklanır. Örneğin kişide insülin direnci varsa ona şeker içeren gıdaları elimine ederek semptomu azaltmak yerine “sende neden insülin direnci var” yani hücrelerin neden insüline direnç oluşturmuş gel ona bakalım bunu çözelim der. Ben Holistik Beslenme yaklaşımında merkeze Alkali Beslenmeyi oturtuyorum ve Alkali Beslenme ilkelerine göre danışmanlık veriyorum. Aslına bakarsak en etkili ilaç beslenmedir, doğru beslenme ve yaşam tarzı hastalıkların çoğunu önleyebildiği gibi bizi maksimum performansımızda da yaşatabilir. Sabahları yataktan enerjik kalkmak, sağlıklı bir cilt, parlak saçlar, fit ve güçlü bir beden, gün boyu dinç hissetmek vb. bunlar hep doğru beslenme ile elde edilir. Yani sağlıklı olmaya sadece “hasta olmamak” olarak bakmamak lazım, Alkali Beslenme ile kişinin potansiyel sağlık ve iyilik haline bakarız ve maksimumunu hedeflemeye çalışırız.
Kişiye özel alkali beslenme programları da uyguluyorsunuz. Alkali Beslenme hakkında bilgi verir misiniz?
Alkali Beslenme aslında çok kısaca haliyle kanımızın pH değerine uygun beslenmektir. Kanımızın pH değeri hafif alkalidir ve yaşamsal faaliyetlerimizi sürdürebilmemiz için bu değer hep bu aralıkta kalmak zorundadır. Yani vücudumuzun ana görevlerinden biri kanın pH değerini hep bu alkali seviyede tutmaktır. Bizim eğer beslenmemizde yeteri kadar alkali mineral, vitamin ve antioksidan olmazsa vücut o zaman kanın pH değerini bu aralıkta tutabilmek için kendi rezervlerini kullanmak durumunda kalır. Örneğin kemiklerden yüksek alkali mineral kalsiyumu çekmeye başlar kanın pH’ını alkali seviyede tutmak için bu zamanla kemik erimesine yol açar veya kastan yüksek alkali başka bir mineral olan magnezyumu çalmaya başlar bu da kas kaybına yol açar, gibi… Yani alkali beslenmede asıl amaç beslenmemizde maksimum alkali vitamin ve mineral alarak vücudumuza kanın pH’ını alkalide tutma görevinde yardımcı olmaktır. Böylece vücut depodaki alkali rezervleri tüketmez ve olası hastalıkları önlemiş oluruz. Ne yiyoruz alkali beslenmede diye sorarsanız da meyveler, sebzeler, çiğ kuruyemişler, işlenmemiş tahıl, tohum ve baklagiller tüketiyoruz bolca yani bitkisel ağırlıklı besleniyoruz, bir de bunun yanına balık ve yumurta ekliyoruz.
Diyetlerle kilo vermek veya sağlıklı beslenmek isteyen ancak başarısız olan danışmanlarınıza neler öneriyorsunuz?
Bu noktada motivasyon koçluğu çok önemli bir rol oynuyor. Zaten ben de bu yüzden online olarak sürekli takipli ve motivasyonlu bir beslenme koçluğu sunuyorum. Yeni bir alışkanlık kazanmak, var olan alışkanlıkları değiştirmek hiç de kolay olmuyor. Bu noktada kişinin elinden tutan, ona destek olup yol gösteren bir yol arkadaşına ihtiyacı oluyor. Ben de bunu sağlamaya çalışıyorum ve birlikte elele verince hem başarması daha kolay oluyor hem de süreç daha keyifli hale geliyor.
Hızlı kilo vermek mi yoksa yavaş kilo vermek mi sağlıklı bir süreçtir?
Her ikisi de sağlıklı. Burada önemli olan herkese uyan tek tip bir doğruya veya çözüme odaklanmak yerine her kişiyi ayrı ayrı ele alıp en doğru programı tasarlayabilmektir. Her birey birbirinden ayrıdır. Yaşam tarzı, hayat temposu, uyku düzeni, stres seviyesi, sosyal destek mekanizması, metabolizması, yemekleri sindirme biçimi bile herkesin farklıdır. Yani örneğin aynı yemeği yediğimizde sizde demirin emilimi daha yüksek olabilirken bende daha düşük olabiliyor. Dolayısıyla herkes böyle biricik iken beslenmeye yaklaşım da öyle olmalı. Herkes çok katı ve keskin bir beslenme düzeni değişikliği istemeyebilir. Kimisine yavaş yavaş adım adım ilerlemek, azar azar değişiklikler yaparak küçük ara hedefler belirlemek daha etkili olur, kimisinde ise tam tersi. Alkali Beslenme ile kilo kaybı, özellikle yağdan kilo kaybı çok kolay ve hızlı olur. Ancak dediğim gibi, herkes tüm beslenme alışkanlıklarını bir anda değiştirmek istemeyebilir. Burada önemli olan; amaç kilo vermekse bunu tamamen kişiye uygun şekilde kurgulayabilmek ve kalıcı kılabilmektir. Yani vermek istediğimiz kiloları verdikten sonra ne olacak onu da düşünmek, kendimize ve sağlığımıza yaptığımız yatırımı görmek daha olumlu ve etkili sonuçlar doğuracaktır.