Hava çok sıcak değil mi? Evde oturmak bir dert dışarıya çıkmak başka dert. Bu sıcaklarda yapılacak en iyi şey uzun günleri kaliteli alanlarda değerlendirmek. Mesela vizyona yeni giren filmlerle. Yazın komedi ve macera iyi giden diyenler sizin için seçtiğimiz tam 3 film var. Vaktini sanat merakına ayırmak isteyenleri de duyuyoruz. Tarihe meraklıysanız Ağustos ayının sonuna kadar ve Aralık 2018’e kadar sürecek sergiler ise ufkunuzu genişletecek. Kitap okumayı bir ilke haline getirenler ise efsane yazar Paulo Coelho’nun ve diğer yazarların yeni kitapları ile tanışacak. Sahne performanslarını takip etmeyi unutmayın!
Film
Sera: Geçmişin Gizemi
Doktor Oğuz bir süredir kâbuslar görmektedir. Açıklayamadığı tuhaf olaylar yaşayan Oğuz, çalıştığı hastanede yatmakta olan Sera’nın da benzer sorunları yaşadığını fark eder. Sera’nın yaşadıklarını öğrenip kendi sorularının cevabını bulmak isteyen Oğuz’un sadece bir günü vardır. Ertesi sabah Sera’ya elektro şok uygulanacaktır. Sera’yı dinlemeye başlayan Oğuz, Sera anlattıkça kendini gizemli bir cinayet davasının içinde bulur. Sera’nın anlatımıyla hikâye geçmişe doğru evrilirken 17 yıl boyunca aynı yerde aynı saatte işlenen cinayetlerin gizemi çözülmeye başlar.
Yönetmen koltuğunda Adem Uğur’un oturduğu psikolojik gerilim filmin oyuncu kadrosunda Deniz Sarıbaş, Atılgan Gümüş, Cem Özer, Fırat Çöloğlu ve Nehir Büyükakçay yer alıyor. Film 3 Ağustos’ta sevenleri ile buluşuyor.
Zama
Arjantin’in en önemli edebi yapıtlarından kabul edilen, Antonio di Benedetto’nun 1956 tarihli aynı adlı varoluşçu romanı beyazperdeye uyarlanıyor. Zama, İspanya’nın sömürgesi olduğu 18. yüzyılın Paraguay’ında geçiyor. İspanyol Kraliyeti’nin bir görevlisi olan Zama, kraldan bir terfi mektubu beklemektedir. Fakat o mektup hiçbir zaman gelmez. Mektubu beklerken her şeyini kaybettiğini fark eden Zuma, tehlikeli bir haydut avına girmeye karar verir. Evinden uzak topraklarda giriştiği macera sonucu tutuklanan Zama idama mahkûm edilir. Onun artık tek amacı hayatta kalmaktır. Başarılı Yönetmen Lucrecia Martel, Diego de Zama’nın günümüz çağdaş toplumunda yaşanan sorunlara yakın bulduğu bunalımını, olağanüstü güzellikteki Güney Amerika manzaraları fonunda sorgulayarak 6 Temmuz’da bize sunuyor.
İnanılmaz Aile 2
Dünyayı kurtarmaya ant içmiş İnanılmaz Aile’nin devam halkası olan yapımın yönetmen koltuğunda bir kez daha Brad Bird oturuyor. Filmde Jack-Jack’in süper güçlerinin gelişmeye başlaması sebebiyle, Bob’un ağırlıklı ilgisi küçük süper kahramandadır. Helen dünyayı kurtarmakla meşgulken, Bob da Jack-Jack’in süper güçlerini kontrol edebilmesi için onu eğitmeye çalışır. Senaryosu da Brad Bird tarafından kaleme alınan filminin orijinal seslendirme kadrosunda ise Craig T Nelson; Bob/Mr Incredible, Holly Hunter; Helen/Elastigirl, Sarah Vowell; Violet Parr, Samuel L Jackson; Lucius Best / Frozoneve Huck Milner; Dash Parr olarak yer alıyor.
Sergi
Yitik İmparatorluğu Resmetmek: İtalyan Merceğinden Anadolu’daki
Bizans Sanatı,1960–2000
Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED), “Yitik İmparatorluğu Resmetmek: İtalyan Merceğinden Anadolu’daki Bizans Sanatı, 1960–2000” sergisiyle Bizans araştırmalarının tarihine ışık tutmayı amaçlıyor. Roma’daki Sapienza Üniversitesi’nin Bizans Sanatı Tarihi Dokümantasyon Merkezi’nden (CDSAB) fotoğraf ve arşiv materyallerini Beyoğlu’ndaki ANAMED’e taşıyan sergide, Roma’dan Doğu’ya uzanan tarihi güzergâh izlenerek yitik bir imparatorluğun parçaları yeniden keşfedilip, sanat tarihi çalışmaları ışığında bir araya getirildi. Sergi, İtalyan sanat tarihçilerinin, Anadolu’daki Bizans sanatı araştırmasına sağladığı katkıya genel bir bakış sunuyor. Ayrıca ziyaretçilere, yaklaşık 50 yıl boyunca toplanan arşivin yanı sıra bazıları kökten dönüşüme uğramış ve hatta tahrip olmuş anıt ve eserlerin hikâyesini de inceleme fırsatı veriliyor. İtalyan araştırmacıların Anadolu’nun dört bir köşesinde Bizans’ın izlerini takip etmelerine ve kimi ilk kez araştırmalara konu edilmiş sergi, Bizans anıtları üzerine incelemelerine odaklanıyor. Küratörlüğünü Livia Bevilacqua ve Giovanni Gasbarri’nin üstlendiği sergiyi Aralık 2018 tarihine kadar ziyaret edebilirsiniz.
Sarsılan İmge
Pera Müzesi, ulusal ve uluslararası eğitim kurumlarıyla gerçekleştirdiği iş birlikleri ile genç sanatçıları görünür kılmaya devam ediyor. “Sarsılan İmge” başlıklı sergi 1983’ten bu yana sanat eğitimi veren Türkiye’nin en köklü kurumlarından Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden Lisansüstü ve Sanatta Yeterlik öğrencilerini bir araya getiriyor. Fakülte bünyesinde eğitimi devam eden sanatçıların, resim, heykel, yerleştirme, video, baskı, grafik ve seramik gibi çeşitli disiplin ve mecralardaki 54 sanatçının yapıtları bir araya geliyor. Sergilenen işler, genç sanatçıların görüntü, beden, toplum, bellek, mekân, doğa ve kültürel normlar gibi kavramlara bakışlarını yansıtırken, bu kavramların imgeyle olan ilişkisine odaklanıyor. Aynı zamanda imgenin kavramsal katmanlarını ve üretim süreciyle olan ilişkisini araştıran işler, genç kuşak sanatçıların güncel sorgulamalarını ortaya koyuyor. 6 Haziran’da kapılarını açan sergi, 26 Ağustos 2018 tarihine kadar Pera Müzesi’nde ziyaretçilerini bekliyor.
Kitap
Hippi
1970 yılının Eylül ayında yazarlık hayalleri kuran Paulo, özgürlük peşinde dünyayı dolaşırken Karla’yla karşılaşınca ikisinin de yaşamı kökten değişecekti; Peru’nun kayıp şehirleri, Brezilya’nın zindanları, Amsterdam’ın arka sokakları, İstanbul’un çarşıları bir bütünün parçaları haline gelecekti… Paulo Coelho’nun kendi yaşam öyküsüne belki de en yakın eseri Hippi, başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanan barışçıl bir neslin arayış ve dönüşüm öyküsü.
BAŞKA KARŞILAŞMALAR
“Yazma meselesini sürekli sorgulayan her yazar, hele durağanlığın bittiği, yerin yerinden oynadığı şu dünyada, elbette birtakım sıçramalar yapacaktır. Artık yazının bir değeri kalıp kalmadığını da sorgulayabiliriz. Ama şu aşamada, yazı sürdükçe demek istiyorum, bir evin bir köşesinde ‘huzur içinde bunamaya terk edilmek’e boyun eğemiyorum. İçinde yaşadığım zaman çok karmaşık, kaotik. Bu durumda nasıl huzur içinde ölebilirim ki?” Adalet Ağaoğlu’ndan serinin ilk kitabı “Karşılaşmalar”da olduğu gibi okurunu karşılıyor bu kitapta da. Ancak bu kez başka kentlerde “karşılaşıyor”, müzeleri ve sergileri geziyor, radyo ve tiyatro kulislerinden geçiyor, sinemaya uğruyor, çeşitli objelere dokunuyor. Everest Yayınları’ndan çıkan “Başka Karşılaşmalar”da Ağaoğlu, başka karşı duruşlar sergileyip, izler bırakmaya devam ediyor.
TOPRAKTAN GELEN ŞİFA
Neden çocuklarımız her geçen gün artan sayıda kronik hastalıkla mücadele etmek zorunda kalıyor ve ilaca bağımlı hale geliyor? Çocuklarda görülen alerjilerdeki önlenemez artışın altında yatan gerçek sebepler neler? Gıda alerjileri nasıl tüm metabolizmayı etkileyebilen sağlık problemlerine yol açabiliyor ve çocuklarımızın fiziksel ve davranışsal gelişimini sekteye uğratabiliyor? Organik beslenmenin yanında, Gdo’lu gıdaların florürlü suların ve endüstriyel etlerin sağlığımız üzerindeki etkileri nelerdir? Temiz topraktan gelen şifalı besinlerle hazırlanan beslenme programlarının çocuğunuzun bağırsak ve beyin başta olmak üzere tüm metabolizma sağlığı üzerindeki dönüştürücü etkisi nasıl olur? Tüm soruların cevabı bu kitapta gizli. Kendi çocuğu ağır alerjik sorunlar yaşayan, ardından gelişim problemleri göstermeye başlayıp, meslektaşları dâhil kimse onun bu durumuna bir cevap bulamayınca “Oğlumu hasta eden şey aslında ne?” sorusundan yola çıkan Dr. Maya Sheatreat Klein, sağlıklı gıdaya ulaşma yolculuğunun inanılmaz hikâyesini anlatıyor bu kitapta…
Sahne
Notre Dame – Quasimodo Müzikali
Fransız İhtilalı sonrası Fransa’nın karanlık günlerinden kesitler veren müzikal, çirkin ve kambur kilise zangocu Quasimodo ile Fransa’nın ruhani ve dini lideri Claude Frollo’nun, semtte yaşayan Çingene Kızı Esmeralda’ya olan aşklarını, Zangoç ile Papaz’ın ruhlarında oluşan ikilemleri ve tepkileri romantik yaklaşımlarını ele alıyor. Danslarıyla göz dolduran Türk oyuncuların yer aldığı müzikal bilindiği üzre Victor Hugo’nun ölümsüz eserinden uyarlama… “Notre Dame – Quasimodo Musical” Kumbara Görsel Sanatlar tarafından 12-13 Temmuz tarihlerinde İzmir Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu’nda sahnede olacak.
MOHSEN NAMJOO
İranlı söz yazarı, şarkıcı, müzik bilimcisi ve setar sanatçısı Mohsen Namjoo, bugün New York Times tarafından “İran’ın Bob Dylan’ı” olarak tanımlanıyor. İran’daki gençliği dünyada temsil eden vizyoner bir isim olan Namjoo klasik fars setar’ını, elektrik gitar; rock&blues vokal tekniklerini Avaz ile (Fars şarkı söyleme tekniği) birleştiriyor. Acem-blues türünün kurucusu Mohsen Namjoo, rock ve cazı geleneksel İran müziği ile harmanladığı eşsiz müziğiyle 5 Ağustos’ta Cemil Topuzlu Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde sevenleri ile buluşuyor.