Yakınlaşırken Uzaklaşmak…

Yazarımız Elif Aktuğ, Aysha Dergi Kasım sayısında yalnızlık konusunu ele aldı. Aktuğ’un ‘Yakınlaşırken uzaklaşmak‘ isimli yazısı…

Bu yüzyılın en büyük derdi ne diye soracak olursanız, kesinlikle yalnızlık derim.

Bakmayın siz Hollywood filmlerinde allanıp pullanan afili hikayelere; insanlar hiç bu kadar yakın ve hiç bu kadar uzak olmamışlardı birbirlerine…

Gerçek Böyle Mi Peki?

Bir tuşla istenilen bilgiye erişirken, birkaç saniyede dünyanın öteki ucuyla iletişim kurulabiliyorken; yakın mıyız birbirimize?

Asla değil. İnsanlık geldiği noktada, yerinde sayıyor demek isterdim ama son hızla geri gidiyor.

Neyse ki Doğu, Batı’dan çok daha şanslı bu konuda.

Bizim gibi ‘gelişmekte olan’ ülkelerde (bu tanımlamadan hiç hoşlanmıyorum, zira gelişme tamamlanamaz bir şeydir zaten ve özellikle küçümseyen bir tavırla kullanıyorlar) art arda onlarca sıkıntı sayılabilir, yaşanmakta olan. Ama inanın ‘yalnızlık’ bu sıralamada ilk beşe girmez.

Batıda, yani ‘gelişmesini tamamlayan’ ülkelerde, marketler, spor salonları, kafeler, sokaklar tek başına bir şeyler yapmaya çabalayan insanlarla dolu. Özellikle de erkeklerin kadınlardan çok daha yalnız olduklarını düşünüyorum.

Sosyalleşme bir zorunluluk, Batı’da.

En büyük şansımız ve güzelliğimiz; ailelerimiz, ahbaplarımız, komşularımız, asla yalnız bırakmayan kuzenlerimiz, neredeyse birlikte yaşlandığımız iş arkadaşlarımız, bir telefonla uçup gelen ve bizimle salya sümük ağlamaya da kahkahalarla gülmeye de hazır dostlarımız…

Bayramlarımız, gidip gelmelerimiz, bitmeyen geleneklerimiz, kandillerimiz, aile toplantılarımız, kimi zaman oflaya poflaya pek istemeden katıldığımız nişanlar, düğünler, sünnetler, kına gecelerimiz; iyi ki varlar…

Erkekler kadınlardan daha kötü bir noktada, sosyalleşme açısından. Kadınlar çok özel konuları bile paylaşıp, içlerini bir güzel döküp, kafalarını boşaltabiliyorlar. Birbirlerine dokunabiliyor, anlatabiliyor, dinleyebiliyorlar.

Erkek, belli bir yaşa geldiyse, bekarsa, boşanmışsa, şehir ve iş değiştirmişse, tökezlediği bir dönemdeyse, işi zor.

Aslında sosyologlar yalnızlaşmanın en somut nedenini, kişinin ait olduğu yerden uzaklaşması olarak görüyor. Yani doğduğu, büyüdüğü yerden gitmek, çocukluk arkadaşlarından, okul arkadaşlarından, mahalleden, anılardan uzaklaşmak olarak görüyor.

Bizi, yani bu coğrafyada yaşayanları bu denli sıcak ve yakın kılan, az önce söylemeye çalıştığım, oflaya poflaya gidilen aile ziyaretleri, memlekete gitme zorunlulukları, anılardan kopmamak.

Ah şu sahip olduğumuz değerlerin kıymetini bilsek, ah Batı’dan ne kadar ileri olduğumuzu önce kendimiz kabullensek.

Neredeyse ışınlanma teknolojisi keşfedilmek üzere, ama yakınlığın bu denli uzak olduğu bir dönem daha yaşamadı insanoğlu…

Kasım’da Her Şey Başkadır

*Hayatın en sakin geçtiği aylardan kasım, öyle ya her ayda başka başka telaşlar var. Kasım’ı keyifle yaşamak lazım.

*Tatillerin en ucuz olduğu, uçak biletlerinin en düşük fiyata satıldığı ay. İlla deniz güneş düşünmeyin, cumayı da işin içine katıp uzun bir haftasonu tatili yapın, inanılmaz iyi gelecek.

*Sadeleşmek ve kilo vermek için ideal bir ay Kasım. Hem kendinizi hem evinizi hafifletsenize, az eşya sade yaşam, yeni dünya felsefesi.

Elif Aktuğ

 

Ayşe Özgün

Moda ve alışveriş kategorilerinde trend stiller ve markalardaki indirimler, kampanyalar hakkında bilgiler sunar. Sağlık uzmanı olan editörümüz uzmanlaştığı alanlarda farkındalık yaratmayı hedefliyor. İletişim: ayse.ozgun@aysha.com.tr

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın