Mevsimin yaz olması bizi ne kültür haberlerinden ne sanat etkinliklerinden alıkoyabilir. Sizler için hazırladığımız bu ajanda harika bir tatil geçirmenizi sağlayacak.
KİTAP
YENİ BAŞLAMAYANLAR İÇİN SİNEMA
Sinema yazarı Fırat Sayıcı’nın ikinci kitabı “Yeni Başlamayanlar İçin Sinema” Fam Yayınları’ndan çıktı.
Senaryoların gişe ve festival savaşı sinemayı nereye sürüklüyor? Dünya sinemasında işçiler nasıl temsil ediliyor? Türk sinemasında Arzu Film ekolü neden önemli? Matrix serisinde şüphecilik felsefesinin etkisi ne işe yaradı? İspanya iç savaşını en iyi anlatan üç film hangileriydi ve bunu nasıl başardılar? Türk sineması ne kadar gerçekçi? Sinemanın, Pr ve Sosyal Medya ile olan ilişkisi nasıl olmalıdır? Hollywood, kahramanlık olgusunu propaganda aracı olarak kullanmayı nasıl beceriyor? Türk ve Dünya sineması üzerine akademisyenlerin, sinema öğrencilerinin ve de sinemaya ilgi duyan, işin biraz daha derinine inmek isteyen sinemaseverlerin rahatlıkla okuyabileceği “Yeni Başlamayanlar İçin Sinema” önemli bir arşivlik eser. Sinema sanatını sadece izleyerek değil üzerinde düşünerek, tartışarak, kafa yorarak hayatına dahil edenlerin kitabı. bakış açısı sunuyor.
İKİ KİTAP BİR ARADA
Son dönem Türkçe edebiyatın en önemli genç öykücülerinden Pelin Buzluk’un ilk iki kitabı, Deli Bal ve Kanatları Ölü Açıklığında, şimdi bir arada…
İletişim Yayınları tarafından tek bir kitap olarak edebiyatseverlerle buluşturulan bu kitapların biriyle Yaşar Nabi Nayır diğeriyle Selçuk Baran Öykü Ödülü’nü kazanan Pelin Buzluk’un kendine has anlatım tarzı ve öykü evreni okurlara unutulmaz zamanlar vaat ediyor… Kitaptan: Yıllar sonra da ne zaman gizli bir yerden söz edilse hepimiz terk edilmiş bir elma bahçesi düşledik. Ayaklarımızın altında küçük, kurtlu elmalar ezildi. Kokuya battık. Hasta ağaçların gövdeden ayrılmış dalları, sallanan bacaklar gibi vurdu omuzlarımıza. Bir kuyu bileziği aradık hep. Kolileri kuyuya indirişimizi, ağlayan çocukları anımsadık.
MÜZİK
İSTANBULLU ŞARKILAR
Türkiye’nin tartışmasız en başarılı müzisyenlerinden İlhan Şeşen, İstanbul konseptli albümü “İstanbul’lu Şarkılar” ile hayranlarının albüm hasretine son veriyor. Albümün prodüktörlüğünü İlhan Şeşen üstleniyor.
Albümde toplam 11 şarkı yer alıyor, albümdeki tüm şarkıların sözü ve bestesi ise İlhan Şeşen’e ait. İlhan Şeşen, albümde yer alan; “Ağlıyor İstanbul”, “İlk Kar”, “Uzakta”, “Oynak Yarim”, “İstanbul 1968”, “Her Şey Bahane”, “Ayrılık Üstüne”, “İstanbul Yok”, “İş Makineleri”, “Trafikist”, “Ver Be İstanbul” şarkıları ile İstanbul’un yorucu ve bir o kadar da büyüleyici halini kendine has naif bir dille anlatıyor. İstanbul konseptli albümün çıkış şarkısı olan “Ayrılık Üstüne”nin sözleri “aşk bu kadar güzelken, ayrılık neden var” diye düşündürüyor dinleyicisini.
KENDİ KENDİNE
11 yıllık hasreti sona erdiren ve yeni albümleri “Kendi Kendine”yi sevenleriyle buluşturan MFÖ, ilk kez akustik bir çalışma hazırladı. Kayıtları Fuat Güner’in evindeki stüdyoda gerçekleştiren ekip, klasik sound’unun dışında farklı bir çalışma hazırladı.
“Kendi Kendine” hakkında bilgi veren Mazhar Alanson yeni albümün daha çok akustik ve yumuşak bir çalışma olduğunu ayrıca elektronik gitar kullanmadıklarını ifade etti. Alanson 11 yıl aradan sonra yapılan bu albümün müzik hayatları açısından bir dönüm noktasını olduğunu da söyledi.
Fuat Güner ise “Gitarlarımızı aldık, aranjörsüz ve stüdyo endişesi olmadan, evimizde içimize sinen güzel bir albüm yaptık. Bu, MFÖ tarihinde bir milat.” açıklamasını yaptı. Yeni albüm haberiyle heyecan yaratan MFÖ’nün en renkli üyesi Özkan Uğur ise “Şarkılarımız herkesin ruh haline de iyi gelecek. Hep beraber çalıp söyledik, sahnede plaktakinin aynısını icra edeceğiz” ifadelerini kullandı.
ALAKASIZ ŞARKILAR
Sezen Aksu, Tarkan, Nazan Öncel, Özkan Uğur, Sertab Erener, Serdar Ortaç, Serkan Kaya, Göksel, Mustafa Ceceli, Teoman, Soner Sarıkabadayı, Dilber Ay, Kibariye, Aşkın Nur Yengi, Suzan Kardeş, Gonca Vuslateri, Rubato, Onurr ve Halil Koçak gibi Türkiye’nin önemli ve sevilen isimleri Yaşar Gaga’nın “Alakasız Şarkılar” albümünde buluştu!
Repertuar ve stüdyo çalışmaları 3,5 senede tamamlanan proje iki ayrı albüm ve toplamda 4 cd’den oluşmakta. Projenin ilki Poll Production etiketi ile önümüzdeki günlerde müzikseverlerle buluşuyor. Yılın en iddialı albümü olmaya aday “Alakasız Şarkılar”da dinleyiciyi birçok sürpriz bekliyor. Khaled’in dünya çapında efsaneleşmiş “Cest La Vie” şarkısına Türkçe sözler yazan Sezen Aksu “Şahane Bir Şey Yaşamak” ile bu yazın en hit parçalarından birini bizlere sunuyor. Aşkın Nur Yengi ise “Hayatı Tesbih Yapmışım” şarkısı ile müzikseverleri epey şaşırtacak. İlk kez bir türkü seslendiren Yengi, albümün en renkli parçalarından birine imzasını attı.
Türk müziğinin dev isimlerini bir araya getiren “Alakasız Şarkılar” projesinde daha önce birçok albümde bir araya gelen Sezen Aksu ve Tarkan ilk kez düet yaptı. Söz ve müziği Sezen Aksu’ya ait olan “Ceylan” isimli şarkıyı ikili albüm için seslendirdi. 20 dev ismin, 24 alakasız şarkıda buluştuğu bu büyük proje, yazın olayı olacak mı göreceğiz.
SERGİ
FAHRELNİSSA ZEİD SEÇKİSİ
Türkiye modern sanatının öncülerinden ve soyut sanatın ilk temsilcilerinden Fahrelnissa Zeid’in kapsamlı bir koleksiyonuna sahip olan İstanbul Modern, sanatçının yapıtlarından oluşan bir seçkiyi izleyicilerle buluşturuyor. Sergi 30 Temmuz 2017 tarihine kadar görülebilir. Sanatçının ustalaştığı soyut geometrik kompozisyonlar, Bizans – İslam – Batı sanatına referansların yer aldığı ve kendine özgü kullandığı renk paletiyle birleşen dışavurumcu 23 yapıtı, Kısa Süreli Sergiler Salonu’nda yer alacak sergiyle izleyiciyle buluşuyor. Seçkide, sanatçının Türkiye sanat ortamında başladığı 1940’lı yıllardan Amman, Ürdün’e taşındığı 1970’li yıllara kadar, en etkin olduğu dönemden yapıtlar yer alıyor.
OLA KOLEHMAİNEN: SİNAN PROJESİ
Küratörlüğünü Necmi Sönmez’in yaptığı “Ola Kolehmainen: Sinan Projesi”, Borusan Contemporary’nin dördüncü katında sanatseverlerle buluşuyor. Soyut karakterli çalışmalarıyla tanınan, uluslararası çağdaş fotoğraf sanatının en önemli temsilcilerinden biri olarak değerlendirilen Ola Kolehmainen’in çalışmalarından oluşan “Sinan Projesi”, odağında Bizans ve Osmanlı mimarisinin başyapıtları olmasına rağmen, taşıdığı dinamikler itibariyle kültürlerarası diyalogu çağdaş bir yorumla ele alıyor. Uluslararası çağdaş fotoğraf sanatının en önemli temsilcilerinden biri olarak değerlendirilen Ola Kolehmainen, soyut karakterli çalışmalarıyla tanınan bir sanatçı. Helsinki Fotoğraf Okulu akımı içinde adını duyuran sanatçının çalışmaları, 2010 yılında Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’na katılmış, 2012’de Perili Köşk’te sergilenmişti. Daha sonra Borusan Contemporary tarafından kendisine verilen özel siparişle, Mimar Sinan’ın yapıtları üzerine çalışmaya başlayan sanatçı, 2012–2014 yılları arasında usta mimarın yapıtlarını, onu etkileyen Bizans mimarisi geleneğiyle birlikte ele alan, bir dizi büyük boyutlu renkli fotoğraf üretti. Tamamı diasec tekniğiyle Düsseldorf’ta basılan bu çalışmalar, Mimar Sinan’ın yapıtlarının bağlamını daha önce görülmemiş ve fark edilmemiş açılardan ele alarak yaratıcı bir estetik yorumlamanın kapılarını açıyor.
GÖRME BİÇİMLERİ
2 Haziran- 13 Ağustos 2017 tarihleri arasında Arter’deki “Görme Biçimleri” başlıklı uluslararası grup sergisi bu yaz görülecek sergilerden biri… John Berger’ın 1972’de yayımladığı ve görsel kültür üzerine çığır açıcı metinlerden biri kabul edilen Görme Biçimleri adlı kitabından yola çıkan sergi, sanatçıların dünyayı algılayışımızı yeniden şekillendirmek üzere formdan yola çıkarak stratejileri araştırıyor. “Görme Biçimleri” çoğu Türkiye’de ilk kez sergilenecek 33 sanatçının yapıtlarını bir araya getiriyor. Sergi MÖ 1.000’den günümüze geniş bir döneme yayılan 70 yapıta ev sahipliği yapıyor ve resim, heykel ve fotoğraftan ses, film yerleştirmeye çeşitli mecralara uzanıyor. Fred Sandback’in dikey konstrüksiyon yerleştirmelerinden biri, video sanatının öncülerinden Paul ve Marlene Kos’un 1976 tarihli “yıldırım” videoları, James Turrell’in 1968 tarihli projeksiyon işi ve Gustav Metzger’in “Tarihi Fotoğraflar”ından iki örnekle 1940’lardan desenleri gibi erken dönemlerde yeni ufuklar açmış kimi işler de sergide karşımıza çıkacak yapıtlar arasında.
SİNEMA
93 YAZI
Berlin Film Festivali’nden En İyi İlk Film ödülü alarak bütün dikkatleri üzerine çeken Carla Simon, filmin 6 yaşındaki kahramanı Frida’nın gözünden kendi hayatının değiştiği o yazı, dokunaklı olduğu kadar çarpıcı bir dille anlatıyor. 1993 yazı, İspanya… Annesiyle babası hayatlarını kaybedince dayısıyla yengesi altı yaşındaki Frida’yı taşradaki evlerine, yanlarına alırlar. Annesinin hasretini içinden atamayan küçük kız, hem duygularıyla baş etmeye hem de yeni ailesine uyum sağlamaya çalışır. Zor da olsa, 93 yazının bu kavurucu sıcağında Frida, iç dünyasıyla barışmaya çalışırken, yeni ailesi de onu kendi kızları gibi sevmeyi öğrenecek midir?
3 NESİL
Oscar ödüllü Susan Sarandon, Naomi Watts ve Elle Fanning’in başrolde olduğu “3 NESİL”, çok önemli bir karar aşamasındaki bir ailenin hem duygusal hem eğlenceli hikayesine odaklanıyor. Zor bir süreçten geçen Ray (Elle Fanning), hayatının en çok desteğe ihtiyaç duyduğu zaman dilimindedir. Annesi Maggie (Naomi Watts) ve büyükannesi Dolly (Susan Sarandon) bu zorlu süreçte Ray’in yanında yer almakta, ona destek olmaktadır. Fakat aileyi yıllar önce terk etmiş olan biyolojik babanın yasal onayına da ihtiyaç duyulması, işlerin karışmasına yol açar.
MANİFESTO
Dram türündeki Manifesto’nun yönetmen koltuğunda 2015 imzalı The Creation’ın ardından 2. uzun metraj yapımına imza atan Julian Rosefeldt oturuyor. Ünlü oyuncu Cate Blanchett’ı başrolüne alan yapım, Blanchett’ın canlandırdığı 13 farklı karakteri ele alıyor. 13 farklı karakterin çarpıcı monologları üzerine ilerleyen film bir manifestoyu yaratıyor. Deneysel bir çalışma olan film Türkiye sinema izleyicisi tarafından da merakla beklenenlerdendi.