Sosyal medyanın hayatımıza dahil olmasıyla son zamanlarda bilgi kirliliği oldukça arttı, internette gördüğümüz her şey cazip gelmeye başladı.
İnternet sitelerinde denetimlerin olmamasından dolayı sıkça sanal olarak satılan zayıflatıcı çaylara dikkat edenleriniz muhakkak olmuştur. Ünlü sanatçıların reklamlarını yaptıkları, kullandıklarını iddia ettikleri zayıflama çayları, 1 ayda 10 kilo verdiren detoks çayları hiçbir bilimselliğe dayanmaksızın piyasaya sürülen ve halk tarafından tüketilen bu çaylar son yıllarda oldukça revaçta.
Bu çayların satın alınmasındaki en büyük etkenlerden biri, kuşkusuz adının bitkisel zayıflama çayı olması. Bitkisel olan her madde zararsızdır, istediğim kadar tüketebilirim algısı yanlıştır, bir şeyin bitkisel olması onun zararsız olması anlamına gelmemektedir. Neden mi? Gelin daha yakından bakalım.
MUCİZEVİ ETKİLER (!)
Zayıflama çaylarının çoğunluğunun içerisinde diüretik (idrar söktürücü) maddeler bulunmaktadır. Aşırı miktarda diüretik kullanımı vücutta su kaybına neden olur. Bu durum da vücudun homeostazını bozmakta. Yani biz kilo kaybettiğimizi düşünürken aslında bizler için önemli olan vücut suyunu kaybediyoruz. Gitmesini istediğimiz yağlarımız da maalesef gerekli kalori düzenlemesi yapılmadığı, sporla desteklenmediği sürece herhangi destek bir ürünle gitmeyecektir.
Unutulmamalıdır ki organların sağlıklı çalışabilmesi ve genel sağlığın korunabilmesi için suya ihtiyaç vardır. Aynı zamanda bazı bitkiler de çok uzun süre kullanılmamalı. Mısır püskülü, kiraz sapı gibi bitkiler içeren çayların çok yoğun ve devamlı kullanımı vücutta aşırı su ve tuz kaybına neden olabilmekte, bu durum yine sağlığımızı olumsuz etkilemektedir.
Yine piyasadaki zayıflama çaylarının birçoğu laksatif etki yaratmaktadır. Laksatif etki bağırsakları çalıştırıp daha kolay tuvalete çıkmayı sağlar. Uzun süreli laksatif kullanımı bağımlılığa neden olarak bağırsaklarda tembellikten başlayarak kolon kanserlerine kadar giden ciddi tablolara sebebiyet verir.
ÖLÜMLE SONUÇLANAN VAKALAR
Bilinçsizce tüketilen zayıflama çayları karaciğerde toksik etki yaratmaktan böbrek solüt yükünü arttırmaya, taşikardiye ve daha nice ciddi sağlık problemlerine yol açıyor.
2015 yılında Konya’da yaşanan 15 paket zayıflama çayı tüketmesi üzerine 21 yaşındaki bir kız karaciğerini kaybedip ölümün eşiğinden dönmüş, karaciğer nakli olmuştur. Bilinçsizce ve çaresizce tüketimin ölüme kadar gidebilecek tablolara neden olabileceğinin en canlı örneklerindendir bu üzücü olay bana göre…
HİÇBİR BESİN MUCİZEVİ DEĞİLDİR!
Dönem dönem gündemde olan çeşitli gıdalar görüyoruz. Zayıflamaya çare ananas, kilo verdiren maydanoz yok efendim armut sapı üzüm çöpü… Tek yönlü beslenme, çözüm değildir. Tek doğru, yeterli, dengeli ve düzenli beslenmedir. Bir beslenme uzmanı olarak söylemeliyim ki başka türlü sağlıklı ve yağ kütlesinden kaybederek zayıflayamayız. Sağlıklı kilo vermek sabır işidir.
Sizlere tavsiyem eğer fazla kilolu bir bireyseniz ve zayıflamak istiyorsanız internette, sosyal medya mecralarında gördüğünüz mucize etkili(!) zayıflama çaylarına, haplarına ve benzerlerine inanmadan sağlıklı bir şekilde, beslenme uzmanlarının yardımı ile beslenerek kilo kaybı sağlamanız. Ve muhakkak egzersizi hayatınıza adapte etmeniz. Unutmayın; sağlığımız çok değerli, kaliteli yaşamalı ve sağlığımızı bozacak etkenlerden uzak durmalıyız…
Sağlıklı günler dileriz.